Görünüşte giyinişinde de, duruşunda da hiç bir olağanüstülük yoktu, ama Levin için onu bu kalabalığın arasında seçmek, Isırgan otları arasında bir gülü seçmek kadar kolay olmuştu. Her şeyi aydınlatan oydu çünkü. Çevresindeki her şeye ışık saçan bir gülümsemeydi o.