Anna küçük yaşta anne ve babasız kalıyor. Çünkü Naziler götürüyor ailesini. O küçücük yaşına rağmen duruşu ve ağır başlılığı ile koca yürekli bir kız çocuğu aslında. Bir gün kirlangiclarla konusan adam ile yolu kesişiyor. Ve onlar artık yol arkadaşı oluyor. Açlığı, mücadeleyi , kaçmayı, yokluğu ve umudu birlikte kucaklıyorlar. Ancak zaman geçtikçe soru sormaya başlayan Anna artık daha çok çevresinin farkına varıyor. Bu da gün geçtikçe yıllardır aralarında oluşan sessiz anlaşmayı tehlikeye atıyor. Anna yeni kişileri gördükçe farklı hayatlar ve duyguları da öğreniyor. Ancak her şeye rağmen Kırlangıç Adam a olan bağlılığından kopamıyor. Ödüllü olan eserin yaşattığı ruh hali insanin yüreğine dokunuyor. Küçük yaşta bu adar mücadele insanı hem üzüyor hem de takdir ettiriyor. Bir de üstüne dönem hikayesi olunca. Eserin havası ruhu bambaşka oluyor
.
.
.
#alıntı .
Yeryüzündeki diller ve insanlar kadar farklı ismi vardı.
Zaman, umut etme zamanı değil
.
Çocukların yardımı olmadan dünyayı anlamaya çalışanlar, maya olmadan ekmek yapmaya çalışanlara benzer .
Bir yabancıdan bir şey istemek bunun onu vermemesini garantilemenin en kolay yoludur. Bunun yerine ona ihtiyacı olan bir arkadaşını gösterin
.
Pişmanlık altın bir mücevher gibidir,doğru anda ölçülemeyecek kadar değerli olabilir fakat onun varlığını yabancılara göstermek pek de akıllıca değildir
.
Insanlar dünyada başka insanların hayatta kalması için en büyük umuttur
