Doğuran mı, yoksa büyüten mi? sorusunu akla getiren bir konusu var kitabın ve yazar ana karakter Ellen üzerinden güzel de bir cevap veriyor aslında. Ellen'ın annelik duygusu, yaşadığı zorlu süreçte hissettikleri, merakı, korkusu, hüznü hepsi birebir geçiyor okuyucuya....
Bazı çocuklar annelerinin karnında büyürken bazı çocuklar yüreğinde büyür.
Will'se annesinin yüreğinde büyüyen bir çocuktu..
Ellen haber yapmak için gittiği bir hastanede tanıştı oğluyla. Will hastanede yatan kalp hastası bir coçuktu.
İnsanlar neden Will'i evlat edinmek...
Dikkat! Bu denli duygusal olarak düşünülen bir kitaptan beklenmeyecek şekilde şaşırtan sonlu bir kitap ve bu çok hoşuma gitti.
Kalp hastası bir çocuğu evlat edinen gazeteci bir annenin posta kutusunda kayıp çocuk ilanlarındaki bir resimde kendi çocuğunu görmesi ve bunun peşine...
Kitap gerçekten güzel bir Hollywood filmi tadında. Zaten uzun zamandır tartışılan doğuran mı anne bakan mı ikilemine değinilmiş. Bir annenin çocuğuna annelik içgüdüsüyle sahip çıkması için onu 9 ay karnında taşıması ve sonra doğurması gerekmediğini, evlat edinilen bir çocuğu da...