Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Annemi Bir Kez Daha Görebilsem
Zana MuhsenDüşük Puanlı Annemi Bir Kez Daha Görebilsem Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Annemi Bir Kez Daha Görebilsem sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Annemi Bir Kez Daha Görebilsem kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.610 üzerinden
ÇAĞDAŞ KÖLELİĞİN GERÇEK ÖYKÜSÜ
Zana (14) ve Nadia (15), İngiltere’de yaşayan Yemenli bir ailenin pek çok çocuğundan ikisi.
Yemen'e tatile gönderildiklerini zannediyorlar, hayalleri o toprakları gezmek, eyersiz ata binmek... Yemen'e varıp, ülkenin en kırsal bölgelerinden bir tanesine vardıklarında anlıyorlar babaları tarafından satıldıklarını. Önce Zana, sonra Nadia. Aynı kaderi paylaşıyorlar. ‘İşte’ deniyor, ‘Bu senin kocan’.
Sonrasında cehennem gibi bir sekiz yıl geçiriyorlar, kurtarılmayı bekleyerek, umutlarını hep diri tutuyorlar. Tekrar ülkelerine geri dönebilmek umuduyla, hastalıklara, tecavüze, insani olmayan koşullarda bir yaşantıya, neredeyse köleliğe göğüs geriyorlar, umudu hep canlı tutarak. Bu mücadeleyi okuyacaksınız kitapta, eğer kadınsanız bin kere şükredeceksiniz, hayatınızı çok seveceksiniz. Atamızı yad edeceksiniz...
Kitap bu kadar çarpıcı bir dramı anlatıyor olmasına rağmen, konunun işlenişi profesyonel ellerden çıkmadığını ilk sayfalarda ele veriyor maalesef. İçeriğinde hazır olarak sunulmuş duyguyu, bence yeterince geçmemiş. Teknik olarak zamanların kullanılması, hikayelerin bağlanması gibi konularda da yeterince iyi değildi. Bir köşe yazısı okur gibi bir günde okunuyor ve çok keyif vermiyor, belki de konunun tamamına gazetelerden ve televizyonlardan aşina olduğumuz için mi? Sanmam. Bence kalemde sıkıntı var. Son yüz sayfayı bir an önce bitsin diye okudum. Öylesine tatsız, tuzsuz...Zana bu kitabı geride bıraktığı kardeşi için kamuoyu oluşturmak amacıyla yazmış ve bence altı çizilmesi gereken detay budur.
iyi okumalar dilerim...
kitabın yorumuna baktığım zaman bir çok kişi zana'nın yaşadıklarına yoğunlaşmış ve üzüntülerini dile getirmiş olduklarını gördüm . Benim yorumum biraz farklı olacak ben kültürel arası farklıların yaşam tarzını ne kadar etkilediğini gördüm yemenli arap bir ailenin bakış açısını sinirlenerek okudum. kadınlarına ve kızlarına karşı sorumsuz olmaları onları sadece bir köle olarak görmeleri hiç bir hakka sahip olmadıkları aşağılandıkları gördüm. Sırf başka ülkenin vatandaşlığını almak için ne kadar ileri gidebileceklerini içlerinde vicdan namına bir şey olmadığını duygusuz insanlıktan uzak çıkarları uğruna herşeyi göze aldıklarını ve gerçekten tehlikeli olduklarını okudum . Aslında yazacaklarım yumuşatılmış hali gerçek hissettiklerimi yazarsam arap düşmalığı hatta ırkçılıkla suçlanırım. yazdıklarımı siyasi olarak algılayıp türlü türlü yorumlara maruz kalırım. Babaları yemenli ingiliz kardeşlerin hikayesi ingiltere'den yemene kaçırılan kızların başlarına gelenler verilen mücadele bu kitabı ancak dişlerinizi sıkarak okuyabilirsiniz .
Yine Ortadoğu'da kadın hikayesi ve yine acılarla yoğrulmuş bir hayat. Her ne kadar konu olarak Bin Muhteşem Güneş'e çok benzese de dil ve üslup bakımından çok çok gerisinde. Aslında bunu bir yazar kaleme almış olsaydı elime bile almazdım ama Zana kendi hikâyesini kendi yazmış. Bu yüzden anlatım göz ardı edilebilir diye düşünüyorum. Olay bu kez Yemen'de geçiyor. Biri 14 diğeri 15 yaşındaki iki kız kardeşin babaları tarafından kandırılarak İngiltere'den Yemen'e kaçırılıp evlendirilmeleri ve sonrasında yaşananlar... (Arka kapakta bunlardan bahsedildiği için spoiler olmaz diye düşünüyorum ) Zana'nın mücadeleci ruhuna hayran kalmadım desem yalan olur. Aynı kaderi yaşamış olsa idim (Allah muhafaza) ayni mücadeleyi sürdürebilir miydim bilmiyorum... Aslında kitap Zana'nın kuruluşundan sonra kardeşi Nadia'nın da tutsaklığının sona ermesi için kaleme alınmış. Devamı niteliğindeki kitabın ismi ise Nadia'ya Sözüm Var.
Benden kitaba
Gerçek yaşanmış hikayeler her zaman dikkatimi çekmiştir. ama kitabı beğenmedim sanki onca şeyi başka biri anlatmış da Zana muhsen dinleyip yazmış gibi bir izlenim bıraktı bende sade dili ile çabucak okutuyor ama hiç duygu yüklü gelmedi bana. Bir de çocuğunu bırakıp gitmesi onun için bir çaba harcamaması da hiç hoşuma gitmedi.
Zana ile Nadia Muhsen kardeşlerin gerçek öyküsü. Zana Muhsen ile Nadia Muhsen anneleri İngiliz, babaları Yemenli olan iki kız kardeştir. Kendilerine Yemen'i ziyaret edecekleri bir tatil önerilir fakat Yemen'e ulaştıklarını bambaşka durumlarla karşı karşıya kalırlar. Aslında babaları onları Yemenli iki erkekle nikahlamıştır. İşte bu kitap bu iki kız kardeşin Yemen'de Mokbana bölgesinde yaşadıklarını, bu hayatın zorluklarını, çektikleri çileleri, uğradıkları şiddeti ve Zana'nın kurtulduktan sonra kardeşi Nadia ve Yemendeki oğlu Marcus'u kurtarma çabasının ürünü olan eser.
Gerçek yaşam öyküsü olduğu için okunmaya değer bir kitap. Dünyanın bazı yerlerinde hala hayattın kadınlar için ne kadar zor olduğunu göstermesi açısından çarpıcı.