Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü Sözleri ve Alıntıları
Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü sözleri ve alıntılarını, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü kitap alıntılarını, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Âb-ı Hayât آب حیات
Efsaneye göre İskender-i Zülkarneyn ordusu ile birlikte bir memlekete uğramış. Orada kendilerine ileride bir deniz olduğu o deniz geçilirse 3 ay süren karanlıklar ülkesinin başladığı ve bu ülkede âb- ı hayât olduğu söylenmiş. İskender veziri Hızır'ı da yanına alarak denizi geçmiş ve zulumat (karanlıklar) ülkesine varmış bu arada İlyas da yanlarındaymış. İskender'de karanlıkları aydınlatan iki mücevher varmış. Birini Hızır ile İlyas'a vermiş hangisi suyu bulursa yekdiğerine haberdar etmek şartı ile ayrılmışlar.
Hızır ile İlyas yorulunca bir pınar kenarına oturup karınlarını doyurmak istemişler. Hızır yanında getirmiş olduğu pişmiş balıkları çıkarmış. Pınardan elini yıkarken bir damla su balığa damlamış. Balık o anda canlanıp suya karışmış. Hızır bilmiş ki Âb-ı Hayât budur kana kana içmiş. İlyas'a da içirmiş. O sırada bunlara emr-i İlâhi gelmiş ki bundan İskender'e söz etmesinler.
Bir rivayete göre İskender'e haber vermek için pınardan ayrılmışlar ama tekrar aynı pınarı bulamamışlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlüğe ermişler. Kıyamete dek Hızır denizde, İlyas karada sıkıntıya düşenlere yardım ederler ve her senenin 6 Mayıs günü İskender seddi üzerinde buluşup Kâ'be'ye hacca giderek o yıl yapacakları işleri görüşürlermiş. »
« İnsan, bilmediği şeye düşman olur.(...) Divan edebiyatının hakkıyla blinmeyişi ise ona düşman kazandırmakta ve bir kenara itilmesine neden olmaktadır. Ancak unutmamak gerekir ki bu edebiyat bizim öz malımızdır ve benliğimizden kaynaklanan bir sanat anlayışıdır. »
« Ne teaccüb ediyorsun buna dünya derler
Yenilen herzelere anda nihâyet yoktur
Yerin altında öküz var mı dedi bir meczûb
Onu bilmem dedim amma üstünde pek çoktur»
_Ferid Kam_
Azrail عزرائيل
« Rivayete göre Allah, Hz. Adem'i yaratacağı zaman sırasıyla dört meleğe yeryüzünün çeşitli bölgelerinden toprak almalarını söylemiş, ilk üçü toprağın inleyişine ve yalvarmasına dayanamayıp elleri boş dönünce sıra Azraîl'e gelmiş. Azraîl yere, bunun bir emir olduğunu ve Allah'ın emrini yerine getirmek zorunda bulunduğunu söyleyerek, onun yalvarmalarına önem vermeden toprağı alıp getirmiş. Allah da bundan sonra onu can alıcılık ile görevlendirmiş.»