İlyada'dan Parthenon'a

Antik Yunan Uygarlığı 1

Andre Bonnard

Antik Yunan Uygarlığı 1 Quotes

You can find Antik Yunan Uygarlığı 1 quotes, Antik Yunan Uygarlığı 1 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ahlak, tam olarak bir insan icadı, insan deneyiminden çıkarılan ve durumumuzun belli başlı kazalarına çare bulmaya yönelik bir tür bilimdir.
Yunanlılara göre intihar ancak korkakların utanç verici sığınağıdır.
Reklam
Irkçılık onu benimseyen toplumlar için ölümcül bir hastalıktır
Sayfa 151
Evlilik iki taraftan ancak birini bağlayan bir sözleşmedir. Koca, tanıklar önünde bir açıklamadan başka formalite olmaksızın, çeyizi geri verme ya da onun faizlerini ödeme koşuluyla karısını boşayabilir ve çocukları kendi yanında tutabilir. Buna karşılık, kadının istediği boşanma çok nadir olarak ve yalnız ağır kötü muamele ya da konu edilebilecek bir aldatma ile gerekçelendirilmiş bir yargıç kararı gereğince sonuçlanır. Ama bu aldatma töredendir. Koca kendini, ne nikâhsız karılardan, ne de fahişelerden yoksun bırakır. Demosthenes’e mal edilen bir söylev şunu belirtir: “Zevk için fahişelerimiz, iyi bakılmamız için nikâhsız karılarımız, bize meşru çocuklar vermeleri için de eşlerimiz vardır.
Bu şiir, Odysseus’un kişiliğinde denizin, durmadan daha engine uzanan yerlerde fethine çıkan meraklı ve yiğit bir halkı tanıtır. Odysseia’dan birkaç kuşak sonra, doğudan en uç batıya kadar Akdeniz; belli başlı yolları artık saptanmış ve kazanılmış bir Yunan gölü olacaktır. Böylece, Yunan şiiri, her zaman eyleme bağlanır: Eylemden doğar ve onu yönlendirir, ona yepyeni bir dirilik sağlar.
Paranın icadı, yalnızca soyluların ellerinde yeni bir baskı aracı olmadı. Öyle bir an geldi ki, bu buluş uzun ve kanlı mücadeleler içinde, halkın ellerinde bir kurtuluş aracı oldu.
Sayfa 134 - pdfKitabı okudu
Reklam
...kehanetin doğru olmasından kuşkulanmayan ama her şeye karşın savaşmak isteyen Hektor ona şöyle karşılık verir: “En iyi kehanet insanın yurdu için savaşmasıdır.” Kehanetlerin büyük etkisinin olduğu ve hele Hektor gibi çok dindar bir adam tarafından kolay kolay karşı çıkılmadığı bir dönemde bu söz şaşırtıcıdır.
Sayfa 64 - pdfKitabı okudu
İlk çağın en büyük filozoflarının kölelikten söz ederken onu kınamak bir yana haklı göstermeye çalışmaları, şaşırtıcı ve utanç verici bir şeydir. Platon ve Aristo böyledir. Özellikle de, özgür insanların olması, bu özgür insanların -yurttaşlar- siteleri yönetebilmeleri için, kölelerin, yani, yaşamak için gerekli malların üretimine koşulmuş bir insan sınıfının mutlaka gerekli olduğunu kanıtlamaya çalışan Aristo için, kölelik özgür insanların varlığının gerekçesidir. Öyleyse ona göre insanların bir bölümünü köleleştirme doğal bir hak oluyor. Ona göre, doğası gereği köle olan varlıklar vardır ve bunları savaş yoluyla köleliğe zorlamak olağandır: Ona göre savaş “itaat etmek için doğmuş olup da, boyun eğmeyi reddeden insanları ele geçirmeye olanak veren bir av "dır.
Sayfa 159 - pdfKitabı okudu
Osmanlı düzeninde de Grek düşüncesi yüzyıllarca bilimin ve ilahiyatın temelini oluşturdu. Şu farkla ki, Avrupa’da Hıristiyan giysiler içinde ortaya çıkan Ortaçağ bilimi, Osmanlı toplumunda da tamamen İslamî renklere bürünmüştü. Fakat kutsal bir inancın kalıplaştırdığı aysbergin görünmeyen kısmı Eflatun’un, Aristo’nun ve onun düşüncelerini “şerh eden” bir sürü düşünürün katkılarından oluşuyordu. Osmanlı ulemasının Eflatun’dan “Felatun el Lillah” (İlahî Eflatun); Aristo’dan da “Muallimi Evvel” diye söz ettiklerini nasıl unutabiliriz? XVI. yüzyılda Ahmet Taşköprüzade’nin, XVII. yüzyılda Katip Çelebi’nin ansiklopedik kitaplarında anlatılan ve sınıflandırılan yüzlerce “ilim”in büyük ölçüde eski Yunan’dan, özellikle de Aristo’dan kaynaklandığını bugün kaç kişi biliyor?
İnsan hasta olunca sağlığı arıyormuş gibi görünmez; onu arar.
Epikuros
208 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.