Antikacı Arago'nun Günlüğü

Mehmet Murat İldan

Antikacı Arago'nun Günlüğü Sözleri ve Alıntıları

Antikacı Arago'nun Günlüğü sözleri ve alıntılarını, Antikacı Arago'nun Günlüğü kitap alıntılarını, Antikacı Arago'nun Günlüğü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Büyük sırlar bulaşıcı hastalıklar gibidir; çok çabuk yayılırlar. İki kişinin bildiğini üçüncü bir kişi asla bilmemeli; yoksa dördüncü ve arkasından da beşinci gelir!..
Sayfa 101 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Aptallık tıpkı kara veba gibi bulaşıcıdır! Yalnızlık aptallığı karşı bir karantinadır, etkin bir panzehirdir!..
Sayfa 62 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Reklam
İnsanlar denizde, balıklar da karada boğulurlar; belirli özelliklere sahip olmadan bazı sınırları aşmak ahmakça bir iştir!
Sayfa 100 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Öyle zaten...
İyi insanlar yataklarında uyurlarken, birbirinden güzel düşler görürlerken, başka bir yerlerde de sapıklık, acı, ölüm bütün dehşetiyle hüküm sürmekteydi. Dünya, cehennem okyanusundaki küçük cennet adacıklarından oluşmuş bir yer değil miydi zaten?
Sayfa 52 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Romalıların, geceleri yağ yakıp çalışarak bir şeyler ortaya çıkarmış bir yazarın yazdıklarını onaylamadıklarında "oleum perdisti", yani yağı boşa harcamışsın derlerdi!
Sayfa 26 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Kuşku
Scienta est potentia! Bilgi güçtür, derlerdi zeki Romalılar. Arago da güç peşindeydi; kuşkunun kafası bilgi giyotiniyle uçurulmalı, bu zulmedici, bu beyin kemirici, bu huzur düşmanı canavar mutlaka yok edilmeliydi!..
Sayfa 49 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Reklam
Romalılar, geceleri yağ yakıp çalışarak bir şeyler ortaya çıkarmış bir yazarın yazdıklarını onaylamadıklarında "oleum perdisti" yani yağı boşa harcamışsın derlerdi
#sanat
Hippokrates'in söylediği gibi: "Ars longa, vita brevis." Sanat uzun, hayat da kısa değil miydi?... İnsan, uzunla kısa arasında elbette uzunu tercih etmeliydi; çünkü kısa olan bittiğinde, uzun olan halen devam ederdi!.. Sanat, ucu yıldızlara kadar uzanan çok özel bir mumdu; hayatın sıradan mumu ise bulutlara bile zor yetişiyordu!...
Sayfa 14 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Zaman...
Kamçılanmış atlı arabaların tekerlekleri ya da çevresine sarılı iplerden kurtulmuş topaçlar nasıl hızla dönüyorlar günlerin çemberi de öyle fırıl fırıl dönüyor, günler çabucak geçiyordu.
Sayfa 53 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
"Vanitas vanitatum, omnis vanitas." "İnsanın yaptığı her şey boştur!.."
Sayfa 14 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Reklam
İnsan aşkı seçemez, aşk insanı seçer. Kalplerimiz, dizginlerinden tutup istediğimiz yöne sürebildiğimiz uysal atlardan değiller; onlar vahşi atlar gibidir; gemsiz ve özgür; ne yapacaklarını, nereye koşacaklarını bilemeyiz!..
Sayfa 58 - Truva Yayınları 1.Baskı Ağustos 2005
Geçmişin acı muhasebesi artık tümden bitmiş görünüyor, çarpışan taraflar duygusal savaş meydanindan yaralarını sessizce sararak cekiliyorlardi
Alışkanlık
İnsan nefret ettiği bir yerden bile tuhaf bir hüzünle ayrilabilirdi... Cehennemden ayrılırken bile korkunç zebanilerle vedalaşmak isteyebiliyor;sanırım alışkanlığın o müthiş gücüdür.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.