Araba Sevdası
.
.
Kitapta Fransız hayranı ve züppe bir genç olan Osmanlı paşasının oğlu Bihruz beyin abartılı hayatı anlatılmaktadır. Babasının ölümüyle büyük bir servete konan ve annesinin üzerinde otoritesi olmayan Bihruz bey serveti eğlence âlemlerinde harcamaya başlar. Mösyö Piyer adındaki özel Fransızca hocasından ders almaktadır. Gösterişe, giyim kuşama ve gezmeye düşkün olan bey Çamlıca Bahçesinin açılacağını duyunca "Bender Fabrikası ürünlerinden gayet hafif ve zarif bir araba ile mevcut atlarından ikişer parmak daha boylu bir çift eğitimli Macar araba atı ısmarlamıştı." Gezintileri esnasında Periveş hanım adında bir kadına sırılsıklam aşık olur. Onun kiralık arabasını kendisine ait sandığı için bu hanımın asil bir aileden olduğuna emindir, fakat gerçek ne yazık ki öyle değildir. Iki ay boyunca her gün Periveş hanımı görmek için Çamlıca'ya gider. Aşkından yemeden içmeden kesilmiş, neşeli hallerinden eser kalmamıştır. Kitapta uzun uzadıya bu ilk görüşte aşk betimlenmiş, tekrar karşılaşacakları anı okuyucuya merakla bekletmiştir. Çok sık kullanılan Fransızca kelimeler dönemi kusursuzca yansıtmaktadır. Sonunda büyük bir olay olmasını beklerken kitabın ansızın bitmesi beni oldukça şaşırttı. Yine de Araba Sevdası'nı okumak çok keyifliydi.
