O hafif karakterli, o vurdumduymaz, o rahatına düşkün Bihruz Bey, iki ay içinde bütün bütün değişip, sessiz, düşünceli, duyarlı, çabuk kırılan, hüzünlü kederli bir adam olup çıkmıştı.
Sevda -ki bir insanın yalnız gönlüne değil akıl ve fikrine, cüzi iradesine velhasıl bütün duygularına, manevi yetilerine hakimdir- daima şüphe ve kuruntular içinde bulunmaktan hoşlandığından kulak ve göz her işittiği, her gördüğü şeyi onun mizacına göre işitip görmeye, akıl yetisi her hükmünü onun arzusuna göre vermeye mecburdur.
Şimdi güzel hanımefendi! Bu temiz aşk ilanına ne a köy edeceğinizi bildirmeye tenezzül ediniz veyahut daha iyisi hiç yazmayınız... Kâğıt sizin kıymetli fikirlerinizi saklamaya lâyık değildir. Onları gönül aldatıcı bir sakız gibi kendi hatırında toplamak, yumuşak ve hürmetkar âşığınıza aittir.