İnceller görmesin
Bir köre demişler ki "Hanımınız bir güldür." O da, "Dikenlerinden öyle anlıyordum." cevabını vermiş.
Yürüme sanatı
Zaten böyle kırsal yerlere sizin gibi huriler, periler yakışır!
Reklam
Diğer ablanın yerinde olmak istemezdim
Sarışın hanım çiçek açmış nazik bir fidan, yanındaki ise o fidanın düzensiz bir gölgesiydi. Veyahut sarışın hanım parlak bir güneş, öbürü ise o güneşin yanından ayrılmaz, o güneşi daha parlak göstermekle biraz kendisi de hoş görünen bir kara bulut idi.
Ya değilse
Sarışın hanımın yaşından bahsetmedik. Çünkü bilmiyoruz. Dişlerini tarif etmedik. Çünkü görmedik. Fakat tahminimizce nazenin, olsa olsa yirmi yaşını henüz tamamlamış olmalı. Dişler de elbette iki dizi incidir!
Abi sakin ol
O bakışta bilinmez ne hiddet vardı ki, dikilip durduğu vakit baktığı gözlerden akan bir şimşek gibi nüfuz ederek tâ canevine ulaşır ve olağanüstü yakıcılığı karşısında yürekleri tir tir titretirdi.
Sevda -ki bir insanın yalnız gönlüne değil, aklına, fikrine, iradesine kısacası bütün heveslerine, manevi kuvvetlerine hakimdir- daima şüphe ve vesveseler içinde bulunmaktan haz duyduğundan kulakları ve gözleri her duyduğu, her gördüğü şeyi onun karakterine göre işitip görmeye, akıl her hükmünü onun arzusuna göre vermeye mecburdur.
Sayfa 177 - Anonim/Hürriyet kitapKitabı okudu
Reklam
"Bağımlılığın her türlüsü sahibine türlü maskaralıklar ettirir. Özellikle aşk ve sevda, insanı hepsinden fazla maskara eder..."
Sayfa 60
Bu nasıl demet uzaktan güneş gibi görünüyor...Gözleri kamaştırıyor...Yakından ay gibi parlıyor,insanın baktıkça bakacağı geliyor!...
Sayfa 39 - Bihruz Bey
Bağımlılığın her türlüsü sahibine türlü maskaralıklar ettirir.Özellikle aşk ve sevda, insanı hepsinden fazla maskara eder...
Sayfa 60 - Anonim yayıncılıkKitabı okudu
Bihruz Bey her nereye gitse, her nerede bulunsa, maksadı çevresini görmek değil, yalnızca kendini göstermekti.
Sayfa 17 - Anonim/Hürriyet kitapKitabı okudu
Reklam
BESBELLİ
-"Vefat ettiğini nereden duydunuz?" +"İki ay... Tamam iki ay gezdim, aradım... Bir yerlerde görmek mümkün olmadı; birdenbire kayboluşuna bir mânâ veremiyordum, korkuyordum; kimseye soramıyordum; nihayet o 'malör'ü (üzgün)haber aldım. Ah! Komje sufer!... (Ne kadar acı çektim.)" -"Besbelli çok sevdiğiniz için öldürdünüz..."
Sayfa 269 - AnonimKitabı okudu