Uzun süre iki ana damar üzerinde ilerleyen öykücülüğümüz, yaratıcı, dinamik kalemlerle kendi alternatiflerini üretiyor bir süredir. Genç öykücüler ustalarının yazıp anlattıklarına kulak tıkamadan kendi harflerini bulmaya, kendi biçimlerini oluşturmaya başladılar bile.
Göknur Gündoğan, gözümüzün odağına belki hiç oturmayan, yürüyüp geçerken kadrajımıza şöyle bir giriveren insanların hikâyelerini, ama yanlarından, içlerinden, bilerek anlatıyor Aradaki 7 Fark’ta. Fotoğraflarla ve yazınımızda pek sık rastlamadığımız bir görsel dizgeyle okunan öyküler bunlar.
Ayrılıktan, unutuluştan, ölümden bahis açtığında bile mizahını koruyan, ferah bir anlatım.
Yeni bir yazarla, kalacak, iz bırakacak bir yapıtla tanışmanın zamanı geldi –Aradaki 7 Fark burada, Alakarga’da!
