Arap Talihsizliği
Samir KassirÖne Çıkan Arap Talihsizliği Gönderileri
Öne Çıkan Arap Talihsizliği kitaplarını, öne çıkan Arap Talihsizliği sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Arap Talihsizliği yazarlarını, öne çıkan Arap Talihsizliği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
FİKİR KİTAPLARI ETKİNLİK 4 :) Katılmasak da yayabilir miyiz lütfen:)
Etkinlik bitiş tarihi: 15.08.2020
Not: Katılmak isteyen arkadaşları zamanı fark etmeksiniz eklemeye devam edeceğim. Bilginize :)
——————————————————————Merhaba arkadaşlar. Biliyorum burada birçok etkinlik yapılmakta. Ama ben kendimce şöyle bir etkinlik yapmak istedim. Herhangi belirlenmiş bir yazar ya da kitaptan ziyade türü fark etmeksizin
türkler müslümanlığı kabul edince kimliğine kavuştu diyenler bunu beğendi
Dini kadercilik açıkça, Arapların tarihinin Kur'an'ın inmesiyle başladığını kabul eden ve onun öncesindeki her şeyi bir karmaşa dönemine, ya da cahiliyeye, Cehalet Çağı'na tahvil eden kanonik yorumu biçimlendirir.
Sayfa 43Kitabı okudu
Bugünlerde Arap olmak hoş değil. Kimileri için bir eziyet hissi, kimileri için kendine yönelik bir nefret; Arap dünyasında derin bir huzursuzluk hüküm sürüyor. Uzun süre kendilerinin incinmez olduğunu düşünen gruplar, Suudi yönetici sınıfı ve Kuveytli zenginler bile, muayyen bir 11 Eylül gününden beri her şeyi sarıp sarmalayan talihsizlik hissinden muaf olma niteliklerini kaybettiler.
Sayfa 9 - İletişim Yayınları
Kitap 2004 yılında basılmış. Düşünün
Her bir Arap ülkesinde devlet öyle ya da böyle bir kriz yaşıyor. Bu kargaşanın ilk ve belki de en ciddi alâmeti, nükseden bir olgu olarak devletlerin dahili birliğine meydan okunuyor olmasıdır. Lübnan bundan esirgendi, fakat Sudan’da belli belirsiz görünüyor ve şimdi çok uzun bir süre mukavim olduğu düşünülen Irak tehdit altında. Daha küçük ölçekte, diğer ülkeler, Bahreyn, Suudi Arabistan’ın doğusu, Suriye ve hatta Mısır’da olduğu gibi dinsel eksende, asabiyya, ya da Cezayir’de olduğu gibi ayırdedici etno-kültürel kimlikler ekseninde dahili gruplaşmaların şiddetli dışavurumlarının cefasını çektiler.
Krizin, daha az aşikâr olsa da, aynı derecede endişe verici bir alameti de kurumların genel olarak genel itibarının bulunmamasıdır. Bunun makbul bir gerekçesi var: Bu devletlerin hiçbiri kurumsal meselelerde bir süreklilik kaydetmemiştir. Tam tersine, bağımsızlıktan bu yana göze çarpan bir eğilim varsa, bu da kurumların gittikçe özlerini kaybetmesi olmuştur.
Sayfa 35 - İletişim Yayınları
Batı'nın direnişi terorizmle karıştırdığı gibi, terorizmi direnişle karıştırmamalıyız.
Sayfa 89 - İletişimKitabı okudu
Avrupa kendisini küresel bir güç olarak tesis edip denizaşırı yayılmaya meylettiğinde, yakınlığı nedeniyle Arap dünyasının kaderi Avrupa'nın atlama tahtası olmak üzere çizilmişti.
Sayfa 74 - İletişimKitabı okudu