Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

2017 Nisan

Arka Kapak - Sayı 19

Arka Kapak Dergisi

Arka Kapak - Sayı 19 Sözleri ve Alıntıları

Arka Kapak - Sayı 19 sözleri ve alıntılarını, Arka Kapak - Sayı 19 kitap alıntılarını, Arka Kapak - Sayı 19 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cahit Zarifoğlu
Görür görmez Tanıyınca bir hoş oldu yaşamak Ben ancak böyle çoğalırdım Seninle…
Reklam
Bazı kitap hastalıkları:
Tsundoku: Japonca. Okumadığı halde sürekli kitap biriktirme hastalığı. Abibliophobia: Okuyacak metin kalmaması korkusu.
Umberto Eco’ya göre, tsundoku(okumasa da kitap biriktirme) hastalığına yakalananlar, alıp da okumadıkları kitapları bir süre sonra okuduklarına inanmaya başlıyor.
Kağıt Ev’deki Brauer’e selam olsun…
İnsanın biriktirdiği en güzel şey kendisi olmalı…
Sayfa 47 - Kendimizi Biriktirmek, Mehmed Ali ÇalışkanKitabı okudu
Reklam
İNŞ CNM YA
Ey yeryüzü değişeceksin; ey insanlar, değişeceksiniz! Cahit Zarifoğlu / İns
Bu soruya dellenen bir ben olmamalıydım zaten.
“Bunların hepsini okudun mu?” gibi bir yanlış soru karşısında Walter Benjamin, “Kitaplar sadece okumak için değil, aynı zamanda birlikte yaşamak içindir.” sözünü söyleyerek çıkış sunmuş.
Koca bir hiç
…. Bu bizim sesimiz denizlere ateş gibi eller açılır ortasından su konuşmaz toplanmaz kuşlar. Ne kazandık yaşamamızdan? Cahit Zarifoğlu
Kader algısı:
Balzac, yazmakta olduğu romanın kahramanı ölecek diye aşırı üzülünce, bir dostu, “Kurgu senin değil mi, öldürmeyiver!” der. Balzac’ın cevabı: “Ben kaderi değiştiremem!” Peyami Safa, Fatih Harbiye’de kadere hükmetmek istiyor. Böylece, çok başarılı bir romanı, son birkaç sayfasında, sıradan bir teselli risalesine dönüştürüyor. Batı’da romantizm, geleceği inşaya yönelik bir rüya, bizde ise geçmişi korumaya dönük bir avunma…
Sayfa 4 - Mustafa Özel, Romancı Kadere Hükmedemez yazısıKitabı okudu
Reklam
Yaşamak bir sokak lambası gibi Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki Tek bir damla tek bir ses gibi Aklıma düşüyor… Yaşamak elini kapıya sıkıştırıyor Tırnağı atıyor burada Mosmor… Cahit Zarifoğlu
Yine de insandan vazgeçmem…
Okumalarımızı derinleştirdikçe mütevazılığı, insanları tanıdıkça çevreyi daraltmanın faziletini öğrenmeye başlamıştık…
Bu da bir gerçek tabi
Çünkü acı, insanı yalnızlaştırır ve özelleşmiş kişiliğinin sınırları içinde tutar. Acı çeken insanın çığlıklarına kimi zaman yakınları bile dayanamaz. Bu çığlıklar toplumsal bağı gevşetir(…). Kolektif dünyanın dışına atılabilir bu insan.
Odunlardan fırsat bulunursa tabi…
İnsanların kardeş olabilmelerinin bir yolu da Zarifoğlu‘nun dile getirdiği gibi acılara ortak olabilmektir. Bu kardeşlik çağrısının karşılık bulması ise her şeyden evvel muhatabının kendi acılarıyla yüzleşemebilmesine bağlıdır. Bu ise ancak hissedebilen bir kalp ile mümkündür…
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.