İthaki Yayınları’ndan yeni çıkan Arsen Lüpen- Kibar Hırsız, beklediğime değen ve çok sevdiğim bir kitap oldu. Neden beklediğimin cevabı ise çeviri konusuydu. Fransız edebiyatı olduğu için çeviriye daha çok dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum. İyi ki beklemişim kısacası, çünkü çeviri de kitap da süperdi.
Arsen Lüpen değişik teknikleri ve amaçları olan bir hırsız aynı zamanda da adaletli. Hem adaletli hem de hırsız olunur mu? Arsen Lüpen’se bu mümkün.
Kitap içinde birbirinden farklı aynı zamanda da bağlantılı hikayeler var. Ya hapishanedeyiz onunla ya da büyük bir soygun içindeyiz. Dedektif gibi bir hırsız Arsen Lüpen. Kitabı ilginç kılan da bu zaten. Zenginden alıp fakire vermesi, cinayetleri çözmesi, verdiği sözleri tutması gibi çok değişik yanları var bu hırsızın. Aç olduğu için değil de farklı amaçlar uğruna yaptığı bu hırsızlıklar sizi şaşırtıyor ve heyecanlandırıyor.
Elimden hiç bırakmadan okudum desem yeridir. Hırsız polisiyesi diye bir şey var mı bilmiyorum ama bu öyle bir kitap... Paris sokakları ve sosyetelerin arasında ilerleyen sürükleyici bir kurguya sahip bu harika kitabı herkese tavsiye ederim.
Sherlock Holmes’e de gönderi yapmış ayrıca. O da hoşuma giden bir detaydı. Dokuz kitaptan oluşan bir seri bu arada ve hepsinin basılmasını heyecanla bekliyorum. İthaki Yayınları çok güzel bir iş başarmış bence. Teşekkürler...
