Yalan söylemenin birinci kuralı mümkün olduğunca sık gerçekleri söylemekte yatıyordu. İnsan küçük veya büyük, bir noktadan sonra her şey hakkında yalana başvurmaya başlarsa yalanların önünü alamaz ve kendini kesin ele verirdi.
“Ne acayip, değil mi? Sevdiklerimiz öldükten sonra sadece iyi taraflarını hatırlamamız gerekiyormuş gibi keyifli anları geliyor aklımıza. Halbuki kimse dört dörtlük değildir.”