Mescid-i Haram - Mescid-i Nebevi

Arzın Hazineleri

Fatih Karaboğa

Arzın Hazineleri Sözleri ve Alıntıları

Arzın Hazineleri sözleri ve alıntılarını, Arzın Hazineleri kitap alıntılarını, Arzın Hazineleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Makam-ı İbrahim;
Memlüklü ve Osmanlı sultanları, zaman zaman bu maksüreyi yeni-letmişlerdir. Makâm-ı İbrahim, 1540 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yenilenmiş, Sultan Dördüncü Murad Han devrinde, 1635 senesinde ahşap sandukası yeniden yaptırılmıştır. Aynı yıllar da, parmaklıkları yeşile boyanmış ve altın yaldızla süslenmiştir.
Sayfa 29 - Makam-ı İbrahim tavaf alanı içerisinde yer almaktadır.
Sadakat yolu Sa’y
Kâbe-i Muazzama'nın doğu ve kuzeydoğusunda bulunan, hac ve umre ibadetinin bir cüzü, parçası olan "sa'y"ın yapıldığı Safa ile Merve arasındaki mahalle "Mes'â" denilir. Tarihte burası ibadet alanı olduğu gibi Mekke-i Mükerreme halkının gündelik hayatını devam ettirdikleri bir yerdir ayrıca. Kadîm kitaplar; Safa ile Merve arasında eskiden çeşitli meyve, hububat ve diğer yiyeceklerin satıldığı bir pazar kurulduğunu, şehrin en düzenli alışveriş merkezinin burası olduğunu ve müşteri yoğunluğunun zaman zaman sa'y yapılmasını engellediğini haber verir bizlere. Bu çarşı ilk defa Emeviler devrinde aydınlatılmıştı..
Reklam
Hacca gelip vefat eden peygamberlerden doksan dokuzunun, Makâm ı İbrahim ile Zemzem-i Şerif arasında medfun bulunduğu, Hasan Bas rî Hazretleri tarafından bildirilmiştir. Yine aynı rivayetin devamında "Kâbe-i Muazzama'nın etrafında üç yüz peygamberin kabri vardır. Bunların yetmiş tanesi Hacerü'l-Esved ile Rukn-i Yemânî arasındadır. Kavimleri helak olan peygamberlerden Hazret-i Nuh, Hazret-i Hûd, Hazret-i Salih ve Hazret-i Şuayb'ın (aleyhimüsselam) kabirleri, Zem- zem-i Şerif ile Hicr arasındadır." buyrulmuştur. Bu sebepledir ki tavaf ederken dünya kelamıyla değil, dua ve zikirle meşgul olmak evlâdır.
Emevî halifelerinden Velid bin Abdülmelik zamanına kadar Harem-i Saadet'in zemini kumla kaplıydı. Mescid-i Haram'ı genişleterek tabanını ilk defa kesme taşla döşeten odur.
Gubarî
Tevbe Kapisi ústündeki madent levha, ziyaretçilerin dikka tini çekse de üzerindeki dokuz satırlik kitabe pek fark edil mez. Yaklaşık 100x70 cm ebadında olan bu gümüş levhanın üzerindeki yazı, sülüs hatla yazılmış ve büyük bir itina ile hafifçe kabartılarak bezenmiştir. Kitabe zemini de işlenmiş ve böylece yazının daha iyi görünmesi için bir arka fon oluş turulmuştur. Yazı aralarındaki küçük boşluklar ise gayet za rif ve ince motiflerle bezenmiştir. Kitabenin yer aldığı gümüş levha, toplam 33 adet gümüş çiviyle yerine monte edilmiş, şebeke üzerinde bütünluk arz edecek şekilde konulmuştur. Şebekenin yazılarını Sultan Birinci Ahmed devri meshur hattatlarindan Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubarî yazmıştir. (Kendisi, dört âyet-i kerîme ve on beş kelimeden oluşan ih lâs Suresi'ni bir pirinç tanesi üzerine yazma mahareti gös terdiği ve toz gibi küçük yazabildiği için “Gubari" lakabinı almistır. Gubar, "toz” manasına gelir.)
Sayfa 289Kitabı okudu
Hadîce validemizin mübarek evinin akıbeti
20. yüzyılın ortalarında hafızlık kursu olarak faaliyet gösteren bi- nanın, 1989'da Mescid-i Haram'ı genişletme çalışmaları sırasında toprak seviyesine kadar olan kısmı yıkılmıştır. Aralık 1989'da da bina temellerinde kazılara başlanmış, esas yapının ana unsurları tesbit edilmiştir. Kazılardan sonra, mübarek mekânın üzeri tamamen çöl kumuyla doldurulmuş, ileride tekrar açılır düşüncesiyle de yeri belirtilmiştir.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.