Quotes

See All
...belleğimin de hınzır bir huyu vardı. Zaman zaman bende olmayan bir kitabın bende olduğu sanısını verirdi. Nedir, bunu içinin kötülü­ğünden yapmazdı. Gerçek bir kitap kurdu oldu­ğumdan bütün gençliğim kitapçı dükkânlarında geçmişti. Yani belleğim gözlerini kitapçı dükkân­larında açmıştı. Haftada üç, dört, kitapçılara uğ­ruyor kitapların önünde yular kırıyordum. Çokluk da onları raflardan çekerek saatlerce sayfalarını karıştırıyordum. Artık ben de belleğim de öyle bir duruma gelmiştik ki evdeki kitaplarla dükkândakileri birbirine karıştırıyorduk.
Sayfa 20 - Flora'ya Ne Oldu?
Her yazarın, her ressamın, her müzikçinin yaşamında birtakım dönemler vardır. Topunuz bilirsiniz ki Picasso'nun Mavi Dönemi, Pembe Dönemi, Gerçeküstücü Dönemi, Klasik Dönemi, Pompei Kırmızısı Dönemi. Yaşamına Karışan Kadın Adları Dönemi ve de çözümsel, yapay, rokoko, yuvarlak kübizm dönemleri vardır. Ben elbet Picasso'yla boy ölçüşecek biri değildim. Gelin görün ki, benim de Resim Dönemim, Sinema Dönemim, Polis Romanları Dönemim, Tiyatro Dönemim, Caz Dönemim vardı. Yazarlığımın yanı sıra, zaman zaman, bu ilgi alanlarına karşı içimde yeşil ışıklar yanmıştı. Kitaplarımın çalındığı yıl ise Resim Dönemim sona ermiş Tiyatro Dönemim başlamıştı. Ne ki, eski bir dönemin anısı olan kitaplardan uzak düşmek bana yine de dokunuyordu.
Sayfa 21 - Flora'ya Ne Oldu?
Reklam
Ressamları hep severim. Renklerin altında, üstünde, yamacında, ayakları dibinde yatarlar. Düşünceleri, duyguları, solukları bile boya kokar. Nedir, çoğu, kimi renklere yakın durursa, kimilerinden de fellek fellek kaçar.
Sayfa 7 - Ölümsüz
Van Gogh'a göre mavi = Sonsuzluk!
1888 Ağustosunda Arles'dan kardeşi Theo' ya yazdığı bir mektupta şöyle der (VanGogh): "Bir arkadaşımın yağlıboya portresini yapıyorum. Başlangıçta onu, olduğu gibi, görünümüne elden geldiğince bağlı kalarak boyadım. Ama tablo daha bitmedi. Bitirmek için renkleri keyfimce kullanmalıyım. Saçlarının sarılığını abartmalı. Turuncu tonlardan, krom sarısından, turnagözünden de uzak durmalı. Arka plana gelince, odanın külüstür duvarı yerine sonsuzluğu yerleştireceğim. Yani en zengin, en yoğun maviden oluşmuş dümdüz bir arka plan. Böylece koyu mavi bir düzey önünde ışıl ışıl parlayan baş birden büyülü bir havaya bürünecek. Masmavi gökyüzünün derinliğinden çıkmış bir yıldız gibi. Resmini yaptığım adamı Güney'in tam kalbinde, orak zamanının o korkunç sıcağında gözümün önüne getiriyorum."
Sayfa 9 - Ölümsüz
Seviyorum bu ifadeleri
Sokakları fellek fellek fıştıklamaktan, insanlarla konuşmak ve söyleşmekten yorgun düşünce ya da içimde bir şeyler ufalanmaya, kararmaya başlayınca, aladışappak Sicil-i Osmani'yi açar, Mehmet Süreyya'nın şişe dizdiği gizli yaşamlara, nihanhanelere (gizli odalara), gölgede ve geçmişte kalmış kişilerin huylarına ve huslarına uzanırım.
Sayfa 31 - Asansör
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.