İç içe yaşadığımız insanları bile tanımaktansa, kendi değer yargılarımızı mühür gibi vuruyoruz. Mührün sınıflandırdığı özellikler, o insana ait değil. Biz yanıldığımızı kabullenmektense, mühürlediğimiz insanın uyumsuzluk yarattığını düşünüyoruz. Anlamamız, acıları, ayrılıkları, kayıpları gördüğümüzde mümkün oluyor.