#asiruhlar geleneksel toplumlarda kadının sokulmaya çalışıldığı kalıpları eleştiren ve Arap dilinde yazılmış romantizm akımının ilk örneklerinden birisi.
Kitap, doğru bildiğinden vazgeçmedikleri için toplumdan soyutlanan dört başkaldırı hikâyesinden oluşuyor.
Dayatılan ahlâkî temelleri sorgulayan, bastırılmış duygularla bizi konfor alanımızdan çıkaran, fazlasıyla da acıtan konulara değiniyor.
Beyrut’ta ibret olsun diye, ilk yayımlandığı zaman yakılan ve bu nedenle daha çok merak uyandıran bir eser.
En çok etkilendiğim, sınırlarımı zorlayan ve kendime tonla soru sormama neden olan öykü, “Verde el-Hâni" oldu.
Verde Hanım’ın hikâyesi tüm ön yargıları yerle bir edecek nitelikte! Para ile satın alamayacağımız sevgi hakkında ve bedeni ile evli ancak ruhuları ile ayrı olanları anlatıyor.
“Birisini yargılandığınızda kendiniz nasıl yargılanmak istiyorsanız öyle yargılayın.”
Eşinin değerli hediyelerinden ve ona sunduğu cömert hayattan, manevi sevgi ve bir erkek için vazgeçiyor.
Kalbin ve ruhun sadakatini yok etmektense, bedeni menfaatlerden mahrum olmayı yeğliyor.
Hileli bir yolu kullanmaktansa, eşini terk ederek, ruhunun özgürlüğüne ve hayatında saf sevgiye yer veriyor.
Toplum tarafından dışlanmayı, köleliğe tercih ediyor.
#halilcibran 1908 yılında, henüz yirmi beş yaşında iken bu eserini yazmış. Şiirselliğine, bilgeliğine, öğüt niteliği taşıyan eserlerine zaten hayranım, ama bu başyapıt kesinlikle favori kitabım oldu
Hayattan anlam çıkarmaya çalışan, içgörü ve empati yetenceğini geliştirmek isteyenler için ideal bir eser.