Düşünce özgürlüğünü bir kavram olarak bile ortadan kaldırmanın en iyi yolu, düşünmeyi bilmeyen kuşaklar yetiştirmektir. İşte bu yönden, bir süredir, bu ülkede okuyan, bağımsız düşünebilen insanların sayısını azaltmaya, gittikçe yok etmeye yönelik bir kültür politikası güdülmektedir. Toplumu, yalnızca boğazını düşünen bir koyun sürüsüne dönüştürme amacıyla izlenen bu potikanın yöntemlerinden biri de, kitap düşmanlığı ve okuma korkusu yaratmak; yazarı, sanatçıyı, okuru yıldırmaktır.
"Öldürülmek korkusu neden hiç düşmemişti içine acaba? Neden hiç aklına gelmez bu gibilerin bir gün öldürülecekleri? Neden hep yaşayacaklarına, hep egemen olacaklarına kesinkes inanırlar? Başkalarını da inandırırlar üstelik?"