Asılmayıp Beslenenler - Bir 12 Eylül Hesaplaşması 1

Ertuğrul Mavioğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Bu ülkede beterin beteri var diyerek her türlü kötülüğe razı olmayı öğretiyorlar, oysa biz, iyi olanın yanında olmayı ne çok isterdik."
Bu ülkede ‘beterin beteri var’ diyerek her türlü kötülüğe razı olmayı öğretiyorlar, oysa biz, iyi olanın yanında olmayı ne çok isterdik.
Reklam
12 Eylül Askeri Darbesi'nin ekonomi programını hazırlayan Turgut Özal, cuntanın TÜSİAD ve ABD ile bağlarını kuran kişi olarak biliniyor. 12 Eylül cuntasının ekonomi bakanı da olan Özal, 1983 yılında başbakan oldu. İhracata dayalı büyüme modeli ile ülkedeki toplam ihracatın üçte ikisi hayali ihracat oldu. Özal döneminde tam 256 tane şirketin hayali ihracat yaptığı kanıtlandı. Olağanüstü hal uygulaması, 1987 yılında Özal döneminde başlatıldı. Özal ayrıca, Özel Tim’in kurulmasını sağlayan isimdi. Özel Tim 1983 yılında Özal’ın başbakanlığı döneminde kuruldu. Özal hükümetinin bir diğer icraatı da bölgeye “istenmeyen gazetecilerin” girişinin önüne geçmek için çıkarılan “sansür ve sürgün kararnameleri” oldu.
Bazı açlık grevlerinde hücre mazgallarımızın önüne köfteci tezgahı getirip köfte kızartmışlardı. Mazgal deliğini açıp kokuların içeri gelip bizi etkilemesi için özel olarak uğraşmışlardı. Hastanedeyken başımızın ucundaki komodinin üzerine kokusu tüten sıcak yemekler bırakıyorlardı. O kadar saygısız ve iğrençtiler. Bu numaralar direniş boyunca çeşitlenerek ve artarak devam etti.
"Ateş düştüğü yeri yaktı. 12 Eylül'ün ardından cezaevlerinde işkence ve direnişler sonucu meydana gelen ölümler, hiç kuşkusuz ölenlerin ailelerine ve arkadaşlarına sonsuz acılar yaşattı. Fakat ardı arkası kesilmeyen ölümler, istatik değerler haline dönüştükçe içselleşti ve daha kolay kabullenildi. Sık sık dile getirilen 'istikrar' ve toplumdan beklenen 'uyum süreci' tam da böyle bir şeydi; gözaltıların, tutuklamaların, tarlalara dizilen ölülerin ve duvarların ardından gelen ölüm haberlerinin sıradanlaşması... Anormal süreçlerin ürettiği tüm bu acılar cenderesinde bile normalleşme sağlanmıştı işte... Ve bir başka nokta; dört duvarın ardında uygulanan yoğun şiddet, geleceği de ipotek altına aldı."
“Önce kimliğini yok et ki, herhangi biri haline gelsin. Sağlığını boz ki direnme gücünü bulamasın. Onurunu çiğne ki, aynaya bile bakacak yüzü olmasın. Eğer bunları başaramadıysan canını al ki, bir daha sistemin başına bela olmasın..”
Reklam
"Türkiye hiçbir konuda Avrupalılaşamasa da işkence yöntemleri ve cezaevleri ile artık Avrupalı sayılabilirdi."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.