Wilhelm Schmid, kendinden yola çıkarak yazmış bu kitabı. Her ne kadar öznel kökenli olsa da, kitap içeriğinde olabildiğince nesnel değerlendirmeler hakim.
Aşk'ın felsefesini ve bu duygunun insan bünyesinde yarattığı etkiler üzerinden bir anlatım yolu seçen Schmid, kitaba ''Birisi bana aşkı açıklayabilir mi?'' sorusuyla başlıyor. Üst üste yaşadığı kötü tecrübeler sonrası Schmid geri çekilmek, içine kapanmak yerine tanı-teşhis-tedavi yoluyla aşkın doğasını irdelemeye başlamış ve ilk iş felsefe okumaya başlamak olmuş. Bu noktada yaşanmışlıklar aynı olmasa da daha ağır bir sürecin sonunda varılan sonuç itibariyle Schmid ile felsefe okuru olma yolunda aynı kaderi paylaşmışız. Nacizane bu durum oldukça dikkatimi çekti.
Kitapta aşkın doğasını, fiili ve fikri alanlardaki oluşumuyla değerlendirerek zıtlıkları, uyumları çözümlemeye çalışmış. Getirdiği değerlendirmeler ise oldukça kayda değer. Bu bir kişisel gelişim kitabı değil ancak aşık olmak eyleminde ve ilişkide nerede hata yaptığınıza cevap vermese de işin felsefesini iyi irdelediği için okura satır aralarında yol gösterici metinler sunmakta.
Oldukça kısa ve anlatımı güzel okunması gereken kitaplardan. Ayrıca bu tarz kitapları öncelikle* erkeklere önermek gerek sanırım. Keza ilişkiyi sürdürmeyi, aşık olmayı çok yanlış anlayıp (anlamayıp), kadın cinayetlerine varan vandallığı aşk sanıyoruz!
İlgilisine şimdiden keyifli okumalar.