Yazarın aşk üzerine kitabını okuduktan sonra devamı niteliğinde aşk derslerine başladım. Kitap boyunca Rabih ile Kirsten’in ilişkilerine tanık oldum adeta.
Bir ilişkiye başlama evlililikle devam ettirme çocukla taçlandırma süreçleri bu süreçleri anne baba ve eş olmanın sorumlulukları…
En önemlisi ise bir akış ilerisinde ilerleyen bu süreçte partnerimize ilk baştaki hissettiğimiz duyguları aynı yoğunlukta hissediyor muyuz gerçekten ?
Her şey değişirken bizlerin hissiyatları ilk günkü gibi mi kalıyor yoksa farklılaşıyor muyuz ?
Mükemmel bir eş olarak gördüğümüz , o kişi bu kişi dediğimiz gözümünün ondan başkasını görmediği partnerimize ne oluyor nasıl oluyorda yıllar içersinde aslında ilişkimiz için mükemmel değil “yeterince iyi” olarak evriliyoruz
Sonuçta evliliğin bir kurum olduğu anlaşılıyor. Tarafların duygularında geçici değişiklik olmasına bakmaksızın yıllar yılı ayakta kalması beklenen bir kurum.
Romantiklik , mantık , sevgi , saygı , hoşgörü , anlayış hatalarına rağmen kabul etme , sevmek, sevilmek hepsini içinde barındıran basit bir hevesten ötürü bir beceridir aşk .
Kitapta yer alan şu söz aslında kitapta yer alan bir çok soruyu yanıt veriyor “ Sözgelimi ruh eşini bulduğun duygusu tamamen anlaşıldığına dair bir inanç ;bir daha asla başka biriyle uyumak istemediğinden emin olma hissi.”
Psikolojik tahliller ve çıkarımlarla olayları destekleyen kendimizden parçalar bulduğumuz hayatımızın her döneminde farklı tatlar bulacağımız güzel bir kitap…
Henüz okumayanlar için ilk önce aşk üzerine daha sonra aşk derslerini okutmanızı tavsiye ederim