2015 yılında Karayel Yayınları tarafından basılan kitap 126 sayfa. Bazı sayfalarda karekod konulmuş. Arif Çıplak'ın kendi sesinden hazırladığı videolarını izleyerek dinleme ve izleme imkânı sunulmuş okuyucular için..
Esere gelecek olursak, üç bölümden oluşuyor. İki hikâye var. Ve son bölümde kendi yazdığı kısa ve özlü yazılarıyla da bitiyor. İlk hikayede 15 yaşında maddi nedenlerden dolayı okuyamayan Sadri karakterinin çarpıcı yaşam öyküsü var. İbretlik bir şekilde sonu var. İkinci hikayede ise, Can ile Neslihan'ın gelgitli aşk sarmalı kitapta uzun olarak yer edinmiş. Yeşilçam filmi havası estiren, yalan rüzgârlarının döndüğü hikâye, sevmeye ve sevilmeye dair acı tecrübeler sunuyor okurlara.
Son bölümde yukarıda belirttiğim Arif Çıplak aşka, hayata, vefasızlığa, ayrılığa, yalnızlığa dair ve daha birçok insani, manevi konular hakkında sorgulamalar yaptığı, sade cümlelerini yıldızlayarak bitirmiş..
Bir annem kaldı yanımda bu anlattığım hatıramdan geriye. Sevgisi bitenler hepsi çekti gitti.
Ellerimi göğe açıp yakarıyorum şimdilerde;
Rabbim sen bizi sevgisi daim olan kullarından eyle..
Bir gün belki ortak dostlarımızdan birinin evinde, senin düğününde çekilmiş bir hatıra fotoğrafına rastlayacağım. Beyaz gelinlikle, telli duvaklı hâlin içime kor düşürecek..
En düşkün zamanlarımda, kendimi en yalnız hissettiğim anlarda, kimsem yok diye düşündüğümde belki de.. Bir ayet sarıp sarmalıyor beni daima;
"Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter.”
"Beni hiçbir zaman terk etmeyecek olan neyim var ki?” diye düşündüğümde, yalnızca annemin dudaklarından dökülen o dua geliyor aklına;
"Allah önüne doğru insanlar çıkarsın oğlum.."