Grace'ten sadece vücudunu değil, bir şeyi daha istediğini biliyordu.
Ama bunları düşünmeye cesaret edemedi.
Ya da umut etmeye...
Grace'e sahip olamazdı. Bunu kalbiyle ve ruhuyla biliyordu. Ne kadar hasretle arzulasa da onun gibi bir kadını hak edecek kadar değerli olmadığı gerçeğini hiçbir şey değiştiremezdi.
Julian hiçbir zaman değerli olmamıştı.
"İyi de insanları birbirlerine âşık edebiliyor."
"Hayır," dedi Julian, kolyeyi daha sıkı tutarak. "Onun sunduğu şey bir illüzyon. Yukarıdan gelen hiçbir güç, bir insanın başka bir insanı sevmesini sağlayamaz. Sevgi, insanın kalbinden gelir."
Grace sıcaklığı ve sevgisiyle Julian'a mümkün olacağını düşünmediği bir şekilde ulaşmış ve daha önce kimsenin dokunmadığı bir yerine, kalbinin derinliklerine dokunmuştu.
Bulutsuz,mükemmel bir gökyüzü maviliğinde olan gözleri,göz bebeklerinin etrafındaki küçük lacivert şeritlerle vurgulanmıştı.Yoğun gözleri zekâ ile parıldıyordu.Grace'e göre bu gözler birisini gerçekten öldürebilir ya da en azından harabeye çevirebilirdi.