Mesnevi’ye Yeniden Uyanmak

Aşk Meclisi

Ziya Avşar

Quotes

See All
Aslında ümitsizlik sandığımız ortam, ümidin doğum yeridir. Çünkü mum karanlıkta yakılır.
Sayfa 86 - Kün YayıncılıkKitabı okudu
Zihnen namazın, orucun gerekliliğini kavrayabiliriz ama tatbik etmedikten sonra bunun fazla bir hükmü yoktur. Tatbik edilecek ki ibadetten beklenen sey ortaya çıksın. Bize verilen kalbin tatbik edeceği şey, bu tozlardan arınmaktır.Dünyaya ilişkin ihtiraslardan kaçınmak gerekiyor. Bu tabii ki dünyaya sırt çevirmek anlamında değildir. Galiba bir hadisten süzülen bir ifade var: "Insan meşgul olduğu seye benzer." Eģer nesne ile cok fazla meşgul olmaya başlarsak bir müddet sonra biz de nesneleşiriz. Ondan bir parça haline geliriz. Çünkü yaratılan herşeyde birbirini etkileme hassası vardir. Nesne ile iletişime geçtiğimizde aramızda bir muhabbet hâsıl olur. Bütün yaratılanların bir muhabbet ile yaratıldığını biliyoruz. Bir mutasavvıf şairin söyledigi gibi: Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl Muhammedsiz muhabbetten ne håsıl Burada Muhammed, bütün varlığı sembolize eder çünkü Hakikat-i Muhammediye her şeyin özüdür. Dolayısıyla bütün varlık,muhabbet esası üzerine yaratılmıştır. O yüzden ne ile iletişime geçersek ona bağlanırız. Bağlanma muhabbetle alakalı bir şeydir. Muteneffir olduğumuz, nefret ettiğimiz bir șeye bağlılık duymayız. Demek ki muhabbet aynı zamanda bir de tuzak ihtiva ediyor. Münaferet iyi bir sey değildir ama dünyaya ilişkin seylerle fazla mesgul olmaktan münaferet iyi bir şeydir. Aynen bunun gibi muhabbet iyi bir seydir fakat amacın dişında kullanıldığında kötü bir sey olur, Ikinci mukaddimeyi de burada noktalayalım ve yeni bölüme geçelim. Bundan sonra Mevlâna, hakikatleri hikáye şeklinde anlatacaktır. Burada da yine sembolik bir dil vardır. Çünkü irfan dili semboliktir. Baska tüdlü anlatılması mümkün değildir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Aç gözlülerin göz testisi dolmaz, Kanaatsiz sedefte, inci olmaz.
Sayfa 122 - Kün YayıncılıkKitabı okudu
Bu gece yıldız gibi ol, sabahlat uykuyu, Cana can katan bir ay parıldar gece boyu. Uyuma, âb-ı hayat karanlıklar içinde, Belki bir gece bulur, içersin o suyu!
Sayfa 55 - Kün YayıncılıkKitabı okudu
Hakikatim mecaz, mecazım hakikattir benim.
Sayfa 169 - Kün YayıncılıkKitabı okudu
Suya kanar, balıktan gayri ne var, Nasipsizin günü, uzar da uzar!
Sayfa 116 - Kün YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bir Kıssa
Seyyid Nesimî’yi muhakeme edip onun idamına karar veren Malikî kadısının verdiği bir fetva vardır. Bu kadı, Nesimî’nin derisinin yüzülmesine fetva veriyor ve ardından diyor ki; “Bu zat öyle murdar biridir ki derisi yüzülürken kanı herhangi birinin bir yerine isabet ederse orayı kesmek lazım gelir!”. Hikmet-i İlâhî, Nesimî’nin derisi yüzülürken bir parça kan, kadının parmağına sıçrıyor. Bunun üzerine kadıya, verdiği fetvayı hatırlatıyorlar. Fetva uyarınca o parmağın kesilmesi lazım. Aynı kadı, bunun üzerine, “yıkayınca geçer!” deyip parmağını kestirmeye yanaşmaz. Bunun üzerine Seyyid Nesimî’nin şu beyti söylediği rivayet olunur: Zâhidin yek parmağın kessen döner Hak’tan kaçar Âşık-ı sâdıkı gör serpâ soyarlar ağlamaz.
Sayfa 91 - Kün YayıncılıkKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.