Sanırım biz aynıyız; sen ve ben. Seninle tanışana dek sadece yabancı biri olmayı biliyordum. Kendimi yalnızlığın ellerine teslim etmiştim. Sonra seni gördüm ve nihayet evime vardığımı hissettim.
Ben Ateş Tanrısıyım. Diyarım, Olimpos Dağı’nın içlerinde yer alır. Demir ocağımda eski dünyanın bütün ateşlerini sürekli canlı tutarım. Ayrıca metallere ve demir ocağı dendiğinde aklına gelen her şeye şekil veririm.
Bu koç takımyıldızıdır. Efsaneye göre Tesalya’nın, üvey annelerinden şiddet gören Phriksos ve Helle isimli iki çocuğu vardı. Tanrılar çocukların çığlıklarını duydular ve Hermes onları sırtına alıp güvenli bir yere taşıması için altın postlu bir koç gönderdi. Koç, boğazın üzerinden geçerken Helle sırtından kayıp düştü. Phriksos’un kalbi kırılmış ama güvenli bir yer olan Kolkhis’in Karadeniz kıyılarına ulaşmıştı. Burada tanrılara şükranlarını sunmak için koçu kurban etti ve hayvanın postuda korkunç bir ejderha tarafından koruma altına alındı. Tanrılar bu koçu, ruhunu cennete göndererek onurlandırdı.