Evlilik kavramına her şeyden daha çok önem verilen bir dönem düşünün. Öyle ki varlıklı bir erkekle evlendiğiniz takdirde mutlu olup olmamanız anneniz tarafından bile(Bayan Bennet )umursanmıyor. Biraz da bu durumun absürtlüğünü ele almak için yazdığı düşünüyorum bu eseri yazarın.
Üzerinde durulan bir diğer konu da önyargı, gurur gibi kavramlar doğal olarak. Önyargının çoğu zaman ne kadar yanlış olduğunu, insanların kişiliklerinin her zaman dış görünüşleriyle bağdaşmadığını , her insanın içinde gizli bir kendi daha olduğunu gözler önüne seriyor eser. Gurur kavramı konusunda da çoğu kez fikir ayrılığı yaşıyor karakterler. Örneğin kardeşlerden biri gurur kavramına daha az önem verirken (Jane), bir diğeri daha çok değer veriyor (Elizabeth) . Ve bu zıtlıklar sadece kardeşler için geçerli değil, romandaki bir çok karakter kendi içinde birçok tezat barındırıyor. Yani farklı kavramlar farklı karakterler aracılığıyla tanıtılıyor diyebiliriz.
Romanın sonunda aman aman bir şey bekliyorsanız yanılacağınızın garantisini verebilirim fakat bu asla okumanıza engel olmasın çünkü yazar ortamı o kdr güzel tasvir ediyor ki, bazen kendinizi ortaçağda bir baloda, bazen karakterler arasındaki tartışmanın tam ortasında, bazen beş çayınızı yudumlarken buluyorsunuz.
O çağın yanlış tutumunun durum komedisi tadında ele alınmış olduğu, sizi olduğunuz mekandan ve zamandan çok uzaklara götürebilecek bir kalem tarafından yazılan, gayet keyifli bir eser olduğunu düşünüyorum.