Lise son sınıftayken,matematiğin büyülü dünyasını bana gösteren profesyonel bir matematikçiyle tanıştım. Matematiğin tıpkı şiir,sanat ve müzik gibi,zarafet ve güzelliğin yanı sıra sonsuz olasılıklar barındırdığını da öğrendim.
Görünüşte ezoterik bir matematiksel teorinin doğanın temel yapı taşlarınının kalbine inmemizi sağladığını hayal edin. Maddenin bu zerrecikleri arasındaki büyülü uyuma hayran olmamak, matematiğin evrenin iç işleyişlerini ortaya çıkarma kapasitesi karşısında hayrete düşmemek mümkün mü?
Matematik, evrenin akışına yön veriyor, eğriler ve şekillerin ardına gizleniyor, minik atomlardan en büyük yıldızlara kadar her şeyin dizginlerini elinde tutuyor.
Daha önce hiç deneyimlemediğim bir şey bana dokunmuştu; kelimelerle açıklayamıyor ama enerjisini hissedebiliyordum; etkisinden kurtulamayacağı bir müzik duyan ya da bir tablo gören kişinin heyecanını duyuyordum.