Klinik ve Kurumsal Bakış Açılarıyla

Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası

Otto F. Kernberg

Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası Gönderileri

Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası kitaplarını, Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası sözleri ve alıntılarını, Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası yazarlarını, Aşk ve Saldırganlığın Ayrılmaz Doğası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında, apoptozis adı verilen bazı hücrelerin kendi kendine kontrollü bir biçimde ölümünün biyolojik işlevi de böyle bir biyolojik mekanizmanın örneği olarak düşünülebilir.
Sayfa 262Kitabı okudu
Lidere fanatik bağlılık;
Bunun yanı sıra, Freud, büyük toplumsal grup süreçlerinde, ideolojik kümeleşmelerin yaşandığı kitlesel insan hareketlerinde ve büyüklenmeci ve saldırgan liderle yapılan karşılıklı özdeşimde izlenen davranışlarda toplumsal bir görüngü olarak ağır kendine zarar vermenin nasıl kendini gösterdiğini de betimlemiştir (Freud, 1921/1055).
Sayfa 261Kitabı okudu
Reklam
Freud'un (1917 [19151/1957) ilk başlarda, melankolideki intiharı, kaybedilen nesnenin nefretini kendine yöneltmek olarak tanımlamış olmasına rağmen; ikili dürtü-çatışma kuramını ortaya koyduktan sonra (1920/1955), Ego ve İd (1923/1961, sf. 53) adlı metinde, bu görüşünü tekrar gözden geçirerek melankoli konusunda şunları ifade etmiştir: "Şimdi süperegoya egemen olan şey, aynı ölüm içgüdüsünün saf bir kültürü gibi aslında egoyu ölüme sürüklemeyi sıklıkla başarır. Ego ise bu zalimini savuşturamazsa bu zamanla maniye dönüşür."
Sayfa 258Kitabı okudu
Anorektik hastaların bilinçdışı çatışmaları, anneyle ödipal rekabet ve anneye isyankâr başkaldırı ve bir kızın gelişen cinselliğinden ötürü bilinçdışı suçluluğundan, hastanın aşırı sadist anne imgesiyle özdeşim yaparak hastanın kendi vücudundan ilkel düzeydeki kendi nefretine ve bilinçdışı kendine zarar verici tümgüçlülüğün canlandırılmasına kadar gidebilen geniş bir dinamik görüngeye sahiptir (Kernberg, 2004d).
Sayfa 255Kitabı okudu
Psikanaliz tedavisi gibi simgesel süreçlerin aracılık ettiği intrapsişik değişimler, aynı nörotransmiterler ve beyin merkezleri ile temsil edilen nörobiyolojik alt sistemlerdeki belirgin değişimlerin ruhsal işlevleri derinden etkilemesine benzer şekilde, nörobiyolojik düzeyde süreçleri ve örgütlenmeyi etkileyebilir.
Sayfa 242Kitabı okudu
Ölüm dürtüsüne ilişkin şunu da eklemem gerekir ki, saldırganlık dürtüsünün esas işlevinin bilinçdışı yıkma, acıya sevk etme ve içteki ve dışarıdaki kötü nesneleri kontrol etme ihtiyacı olduğunu düşünmekteyim. Patolojik koşullar altında, ancak o zaman, bu dürtü en fazla kendiliğe yöneltilecek ve ismini hakkını verecektir.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.