Yazarın dili akıcı ve hikaye sürükleyiciydi severek okudum romanın kahramanı aslı ile ömerin mutlu bir son ile kavuşma sahneleri güzel olabilirdi. Sonunda tekrar ömerin nalanla olması bana haketmeyen bir adam için aslı boş yere kendi kendine aşk yaşamış gibi hissettirdi. Romanı okurken bi çok yerde kendimi aslının yerine koyduğumu farkettim . Bir çok yerde farklı tepkiler verirdim . Keşke sonu farklı olsaydı
Hande Altaylı
Yazarın ilk kitabı ama benim okuduğum son kitabı oldu. Hande Altaylı romanlarını seviyorum sürükleyici, akıcı kendini okutan romanlar olduğunu düşünüyorum. Yazarın 2006 yılında yazdığı ilk kitabı olduğu için biraz havada kalmış gibi bilhassa sonu çok havada kalmış... Sonra yazdığı romanları daha oturmuş ve sonları iyi bağlanmıştı... Arada eğlenceli sözlerinde olduğu okuru eğlendiren bir kitaptı. Ayrıca yazarın bu ilk kitabı İngilizce'ye çevrilmiştir...
Fazlasıyla akıcı bir kitaptı. Hatırlıyorum 2 günde bitirmiştim vee kitabın sonunda yaşanan 2. şansın işe yaramadığını gösteriyor. Kitapta ihanet kokusu fazlasıyla mevcut.
Hayatımda okuduğum en saçma kitaplarda bir numara! Arkadaşımın bana verdiği ve sırf bu yüzden okuduğum, hiçbir katkısı olmayan, boş bir mahalle dedikodusu gibi.
Hiç bu kadar saçma bir son okumamıştım. Bir aşk üçgenini anlatıyor. Teyzesinin sevgilisi ile birlikte olan kadın, en yakın arkadaşı sevgilisi ile birlikte oldu diye kızıyor. akıcı ve merak uyandırıcı bir kitap. Aşk romanlarını sevenlerin ilgisini çekebilir. Beğendim ama fazla değil. Okunmasa da olurmuş. Neyse okudum bitti...
Hande Altaylı'nın daha önce Delice adlı kitabını okumuştum. Kendine has özgür bir anlatımı ve kadının gücünü,asiliğini, zekasını aynı zamanda kırılganlığını da ön planda tutan olay akışıyla duygusal aksiyonlu bir kalemi olduğunu saptadım kendimce. Kitabın konusuna gelince: gerçekten de aşka şeytan karışır vesselam. Okuyunca hak verdim
