Doğrusu, bütün erişilmezlikler büyüklük ve yücelikten kaynaklanmaz; bazısı letafetten, bazısı da aşırı yakınlıktan olabilir. Bilginin ulaşabileceği son nokta aşkın kıyısıdır. Kıyıya ulaşırsa ondan bir iki söz edebilir. Eğer aşka bir adım atacak olursa boğulur. Böyle bir durumda aşktan nasıl haber verebilir? Boğulandan bilgi beklenebilir mi?
Güzelliğin aşkındır görüşümden benim
Ve sırrın ötesindedir bilgimin benim
Bir tek ben bile fazlayım aşkında
Seni vasfetmede aczden başka nedir gücüm benim
Daha da ötede, bilgi aşkın pervanesidir. Aşka ilişkin bilgi bilginin kârı değildir. Her şeyden önce aşkta bilgi yanar, yok olur; durum böyle olunca ondan nasıl haber verebilir?
Bil ki insanoğlunun her uzvunun bir işi vardır; o uzuv o işi yapmıyorsa anlamsız demektir. Gözün işi görmek, kulağınki işitmek, gönlünki de aşktır. Aşk yoksa o, âtıl ve anlamsızdır. Gönül, âşık olunca işini yapmaya başlar.