Merhaba, bugün sizlere @canyayinlari ‘nin Lacivert Klasikler serisine ait “Aşkın Hücumu” eserinden bahsedeceğim. Eser benim Miguel De Unamuno ile tanışma kitabım oldu. 48 sayfalık, kısacık ama içerisinde 8 öykü barındıran bir kitap. Ben bu sekiz öykünün üçünü çok sevdim. Eserin başında bulunan kitapla aynı ada sahip “Aşkın Hücumu” öyküsü ise favorim oldu. Öykü, aşkı arayan, bulmayı ümit eden Anastasio’dan ve aşkın insana verdiği güçten bahşediyor. Şimdi beni de çok etkileyen öykü başlangıcından ve içerisinden alıntılar ekliyorum. Bu kadar kısacık ama etkileyici bir klasiği herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
"Bu kadar lafı edilen, şairlerin hemen biricik konusu olan aşk nedir acaba, diye düşünüyordu Anastasio. Çünkü o, aşıkların aşk dediklerine benzer bir şey hissetmemişti ömründe. Sadece bir kuruntu muydu aşk, yoksa zayıf kimselerin hayatlarındaki boşluğa veya kaçınılmaz can sıkıntısına karşı korunmak için kullandıkları itibari bir yalan mı? Anastasio'nun duygusuna göre hayatta daha boş, daha sıkıntılı, daha manasız, daha saçma bir şey olamazdı çünkü.
Aşkla kalın,
Günce
...elbet bir gün aşkın kendisine geleceğinden emin olmasaydı şimdiye yüz kere canına kıyardı şüphesiz. Ve Anastasio boyuna seyahate çıkıyor, aşkı aramaya yollara düşüyor, bir yol kavşağında ansızın aşkın hücumuna uğrayacağına inanıyordu adeta. “
"Birbirlerini çoktan beri, daha doğmadan önce tanıyorlardı sanki; ama bir taraftan da geçmiş günlere ait bütün hatıralar hafızadan silinmişti; zamansız, abedi bir "şimdi" içinde yaşıyor gibiydiler.”