Sıcacık, samimi, duygusal bir kitap. Günlük gibi. Yazarın lise yıllarında yasadıgı zorluklar, maddi sıkıntılar, umutları hayalleri..
Zaman zaman gülüp, zaman zaman gözlerimi dolduran bir kitap oldu. Bir ögrenci okuldan, öğretmenlerinden ne bekler. Kafası karıştığında sorularını kime sorar. Bir öğretmen çocugun kalbine girmeden beynine girebilir mi?
Ya dinimiz, sadece ezbere bilgilerden mi oluşmalı. Dinimizi öğretirken sevdirerek mi yoksa korkutarak mı öğretmeli? Çocuklarımız dinimizle ilgili bir soru sorduğunda sus günah deyip susturmalı mı gerçekten kafasındaki soru işaretlerini en uygun şekilde cevaplamaya mı çalışmalıyız.