Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı?

Osho

Oldest Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı? Posts

You can find Oldest Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı? books, oldest Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı? quotes and quotes, oldest Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı? authors, oldest Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı? reviews and reviews on 1000Kitap.
Kız çocuğun aklında kalacak olan ilk iz babasına ait olmalıdır; ancak o zaman bir erkeği dolu dolu sevebilme kapasitesine sahip olacaktır.
·
Not rated
Salak ve üçkağıtçı herif Astronomi ile astrolojiyi birbirine karıştırmış Gerçek bilim astronomidir Astroloji şarlatanlık ürünüdür Gökteki yıldızlar değil Kalbimizdeki ve kişiliğimiz deki yıldızların sayısı Dünyadaki düzeni belirler
Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı?
Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı?Osho · Ganj Yayınları · 201545 okunma
Reklam
·
Not rated
Astroloji son derece ileri bir uygarlık tarafından, çok ileri derecede geliştirilmiş bir bilim dalıydı ama o uygarlık yok olduğundan bizim elimizde sadece astrolojinin eksik parçaları kaldı. Günümüzde artık bilim de yaşamın bütün olarak yıldızların hareketinden etkilendiği tezini kabul edebilecek bir noktaya gelmek üzere.
Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı?
Astroloji: Hurafe mi Öze Açılan Kapı mı?Osho · Ganj Yayınları · 201545 okunma
Pisagor’a göre her yıldız, her gezegen ve her uydu uzayda dolaşırken, hareket esnasında benzersiz bir titreşim yayıyordu. Yıldızların her hareketi bir titreşim yaydığı gibi, her yıldızın kendine özgü, bireysel bir hareket etme biçimi mevcuttu. Tüm yıldızların toplam hareketi onun evrenin uyumu adını verdiği müzikal bir armoni oluşturuyordu. Doğduğun zaman yıldızların o anda oluşturduğu melodi zihnine en taze, en bilgisiz ve en hassas olduğunda yani doğum anında yazılır. Yaşamın boyunca bu sana sağlık ve hastalık getirecektir. Doğum anında da gerçekleşmiş olan orijinal melodi ile uyumlu bir şekilde yaşarsan sağlıklı olursun. Bu temel müzikal armoni ile olan uyumun kesintiye uğradığı zamanda hasta olursun. Bu anlamda parcelsus çok önemli işlere imza atmıştır. O hiçbir hastaya o kişinin Kundalinisini, yani astrolojik doğum haritasını görmeksizin ilaç yazmazdı. Ve ilginçtir ki bir kez yıldız haritasını inceledikten sonra - başka doktorların kafasını karıştırmış- tedavi edilmesi mümkün olmayan hastaları iyileştirirdi. O “ kişinin doğduğu anda yıldızların pozisyonunu bilmeden, onu içsel ahenginin notalarını bilmem de olanaksızdır. Ve içsel ahenginin düzenini bilmeden senin, onun sağlığına kavuşmasını sağlayabilirim? ” derdi.
Sayfa 16 - ganj yayıneviKitabı okudu
1950’de Georgi Giardi; kozmik kimyaya göre tüm kozmoz tek bir bedene sahiptir. İçinde hiçbir şey tek başına durmaz, her şey birleşik durumdadır. Bu yüzden bir yıldız bizden ne kadar uzakta olursa olsun onun yaşadığı değişim bizim kalp atışımızı da değiştirir. Güneşte ne kadar uzakta olursa olsun, onun dengesi bozulduğunda bizim kan dolaşımımızın da dengesi bozulur. Her on yılda bir güneşte atomik bir fırtına meydana gelir. En son böyle bir atom fırtınası ve alevli patlama gerçekleştiğinde Tamatto isminde bir japon doktor müthiş bir keşfe imza atmıştır. Bu doktor yıllardır kadınların kanı ile ilgili çalışmalar yapmaktaydı. Kadınların kanında erkeklerin içinde rastlanmayan benzersiz bir özellik vardı. Kadınlar adet gördükleri sırada kanları seyrelir, erkeklerinki ise her zaman aynı kalır. Kadınların kanı adet sırasında seyrelir, bu hamilelik dönemi için de geçerlidir. TOMATO’ya’ göre kadın ve erkek kanı arasındaki temel fark budur. Oysa güneşte atom enerjisi patlamaları meydana gelirken erkeklerin kanı da incelmekteydi. Bu çok yeni bir bulguydu. Daha önce güneşteki değişimlerin erkeklerin kanını etkilediğine dair hiçbir bilgi kaydedilmemişti. Eğer kan bu kadar etkilenebiliyorsa bu her şeyin etkilenebileceğinin göstergesidir.
Sayfa 19 - ganj yayıneviKitabı okudu
Prof Brown; hiçbir şekilde astrolojiye inanmayan bir adamdı. Oldukça şüpheciydi ve önceki yazılarında da astrolojiyle fena halde dalga geçmişti. Bu şüpheciliğine karşın bu alanda bazı araştırmalara başladı. ünlü generallerin, doktorların ve diğer profesyonel kimselerin doğum haritalarını topladı. Ama bu onu zor durumda bıraktı çünkü belli meslek grubuna ait olan kimselerin aynı gezegenin, aynı takımyıldızının etkisi altında doğmuş olduğunu görmüştü. Örneğin mars etkisi tüm generallerin hayatında son derece güçlüyken akademisyenlerin hayatında ise hiç yoktu. Brown yaklaşık 50.000 kadar ordu mensubunu içeren araştırmaları, mars gezegeninin bu insanların hayatını güçlü bir şekilde etkilemekte olduğunu ortaya çıkardı. Genelde bu kişiler doğduğu sırada mars yükselmekteydi. Onların doğum anları Mars’ın yükselmeye başladığı ana denk geliyordu. Bunun tam tersine, ne kadar pasifistin hayat incelendiyse, asla hiç birinin doğum anının Mars’ın yükselmesine denk gelmediği görüldü. Bu durum yalnızca birkaç kişi için geçerli olsaydı bir rastlantı olarak kabul edilebilirdi ama binlerce vaka bir rastlantı sonucu ortaya çıkmış olamazdı. Matematikçiler belli bir takımyıldızı etkisinde doğarken, şairler asla o takımyıldızının etkisinde dünyaya gelememektedir. Arada sırada meydana gelen durum rastlantı sonucu oluşabilir ama bu kadar sık meydana geliyorsa rastlantısal değildir. Daha çok araştırma yapıldıkça bir bireyin yeteneklerinin doğum anıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkmaya başlıyor.
Sayfa 30 - ganj yayıneviKitabı okudu
Reklam
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.