...
Bana, yakan gözlerle, bir kerecik baktınız,
Rûhuma büyük temel çivisini çaktınız.
Otuzüç yıl saatim işlemiş ben durmuşum,
Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum.
...
Şu geçeni durdursam, çekip de eteğinden,
Soruversem: “Haberin var mı öleceğinden?”
...
Büyük randevu. Bilsem nerede, saat kaçta?
Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta!
Sultan olmak dilersen, tâcı, sorgucu unut,
Zafer araban senin, gıcırtılı bir tabut.
...