Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kanunname-i Al-i Osman

Atam Dedem Kanunu Kanunname-i Al-i Osman

Fâtih Sultan Mehmed

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Muhteva bakımından Kanunname-i Al-i Osman üç bölümden teşekkül etmektedir. Bunlardan birincisi, merkezde ve taşrada görevli devlet ileri gelenlerinin protokoldeki yerlerine, padişaha kimlerin arzda bulanabileceklerine, kadıların mertebelerine; ikinci bölüm, devlet ve saltanat işlerinin tertibine, yani Divan ve Has Oda teşkilatı ile saray mensuplarının bayramlaşma merasimlerine; üçüncü bölüm ise bazı suçlar ve karşılıkları ile mansıp sahiplerinin gelirlerine ayrılmıştır. Son kısımda ayrıca devlet görevlileri ve hanedan mensuplarına dair elkab örnekleri bulunmaktadır.
Ve oğlum şehzade -edâmallâhu umrehûya- hüküm yazılmak lâzım gelse böyle yazıla: Ferzend-i ercmend e ü emced vâris-i mülk-i Süleymânî nûr-ı hadaka-i sultânî tâcu ru'ûsi's-selâtîn sâhibü'l-'izzi ve't-temkin mahzu lûtfi'llâhi'l-ekrem oğlum Sultân Cem -edâmålláhu bekâhû- yazıla.
Reklam
XVI. yüzyılda yazılmış Grekçe bir Osmanlı tarihinin meçhul müellifi açıklık getirmektedir. Çelebi Mehmed'in vefat edip, oğlu II. Murad'in tahta geçmesiyle, Bizanslılar'ın Düzme Mustafa'yı, Gelibolu'nun kendilerine iadesi şartıyla nasıl padişah yapmayı vadettiklerini anlatan meçhul Rum müellif, esefle şunları söylemektedir: "Akıllı Romalılar giriştikleri bu işleri daha önce, Timur'un Bayezid'le muharebe ettiği, onu yakaladığı ve evvelce yazdığım gibi, ordusunu imha ederek onu mağlub ettiği zaman yapmalıydılar, şimdi değil; zira Türkler toparlandılar. Bu son Bizans imparatorları çok büyük devletin, o kadar halkın ve bu kadar ülkelerin, bu kadar Hıristiyanların kaybedilmesinin sebebi idiler"
Zamanındaki ilmiye tarîkının bozulduğunu gören III. Murad, 1577 yılında devrin veziriazamı Sokullu Mehmed Paşa'ya gönderdiği bir fermanda, "Halen tarîk-ı ulemaya hayli ihtilal "zrız olup, kanun-ı kadim Sultan Mehemmed-i Gazi zamanındaki gibi gözedilüp zamanımızda dahi ahsen olmak muradımdur..." derken, yine Fatih devrinin kanunlaştırma hareketlerine ışık tutmaktadır.
Türkler'in tarih yazmaktan çok tarih yaptıkları, hem İslamiyet öncesi Türk tarihi, hem de kuruluş devri Osmanlı tarihi için bir dereceye kadar doğrudur. Çin yıllıkları olmasa Türk tarihinin ilk dönemi; Bizans ve Arap tarihleri olmasa Osmanlı tarihinin kuruluş yılları yeterince aydınlatılamazdı.
Ve bir kişi bir kişiye fuhş ile söğse şer' ile ta'zîr olunup, kırk akçe cerîme alına
Reklam
Zira oğlu Şehzade Ahmed'i yerine halef seçen II. Bayezid, "örf ve adet mucebince ve ma'hud kanuna göre hareket ederek veli'ahd nasb itdüm" derken, kötü şeyler için kullanılan "ma'hud" kelimesiyle babasının kanununa imada bulunmaktadır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.