Atatürk Gönderileri
Atatürk kitaplarını, Atatürk sözleri ve alıntılarını, Atatürk yazarlarını, Atatürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Atatürk
…Atatürk demek istemişti ki “Ben hür düşüncemi ve hür irademi, paslanmış demir kafesler içine hapsedemem. Bu hatayı işlersem milletime ve kendime daima ileriye gitme ve yaratma gücünü kaybettirmiş olurum.”
Sayfa 144Kitabı okudu
Atatürk
Atatürk, kendisini unutmayanlar için, tükenmez bir enerji ve optimizma kaynağıdır ve onu unutturmamak hepimize kutsal bir vatan borcudur.
Sayfa 12Kitabı okudu
Milletin bütün kabiliyet ve kudretlerini kendisinden toplamış olan insan ilk Erzurum Kongresinden ta Lozan Konferansına kadar, kah durgun ve sinsi, kah velveleli ve coşkun, kah sayısız girdaplarla dolana dolana akan bir nehir gibi türlü türlü döküntüleri kapıp sürükleyerek, engin istiklal havasını teneffüs ettiğimiz bugünkü sahile atmıştır. Bunlar içinde, Osmanlı Hanedanının sadık kulları vardı. Bunlar içinde Hilafetin cezbeli aşıkları vardı. Bunlar içinde, manda dilencileri, bunlar içinde, paralı bir devletin müstemleke halkından olmaya can atanlar vardı.
Sayfa 152Kitabı okudu
Gah olur gurbet vatan, gahi vatan gurbetleşir.
Sayfa 113Kitabı okudu
"Hakimiyet, bila kaydü şart milletindir." sözü bir kalk borusudur. Hiçbir ittifaka, hiçbir yardıma dayanmaksızın kendi kendini, tek başına muhakkak bir ölümden kurtarmış olan Türk milleti, bu rejimi tesis etmekle kendi mukadderatına hiç kimseyi karıştırmamaya karar vermiştir. Bu, tam ve katıksız bir milli istiklal rejimidir. Çünkü, bir milli istiklal harbinden doğmuştur. Menşei bu prensip olduğu gibi, gayesi de bundan ibarettir.
Sayfa 88Kitabı okudu
Büyük Millet Meclisi Hükümeti ve onun değişik bir devamı olan bugünkü Türk Cumhuriyeti, o kadar orijinal bir eserdir ki, bunun bir misalini, ne evvel zamanın demokrasilerinde, ne de Büyük Fransız inkılabının doğurduğu çeşitli devlet şekillerinde bulabiliriz.
Sayfa 79Kitabı okudu
Bir adam; nasıl bir millet haline girer? Bir millet, kendini bir tek adamda nasıl bulur?
Sayfa 32Kitabı okudu
Evet,Atatürk,sapına kadar askerdi fakat,militarist değildi. Harbi,şevk ve şetaretle kabul ederdi,fakat,aramazdı. Çağırmazdı.
İstanbul...
Vatanın bu biricik büyük şehri ve bu biricik irfan ve medeniyet merkezi, yarım sürgünlerin kalbinde bütün ömür, için için kanayan bir gurbet yarası halini alırdı, İstanbul, bunların gözünde sanki, vefasız ve fakat, daima sevilen bir kadın; sövüp sayılan ve fakat, emirleri daima yerine getirilen merhametsiz bir cânan gibiydi.
Fakat ,her mağrur adam,gururu nispetinde alıngandır.