En Beğenilen Atatürk Dönemi Maliye Politikaları Sözleri ve Alıntıları
En Beğenilen Atatürk Dönemi Maliye Politikaları sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Atatürk Dönemi Maliye Politikaları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk'ün Afet hanımla birlikte yazdıkları Medeni Bilgiler Kitabı içindeki Bölümlerde (12 ve 15. Bl.) Afet Hanım imzasıyla yayınlanan Vergi Bilgisi Kitabı da yer almaktadır. Dolayısıyla Atatürk sadece Maliye Politikası tespiti ile meşgul olmamış; aynı zamanda bu politikaya derinliğine nüfuz etmeye çalışmış, hatta bu alanda yurttaşları eğitmek de istemiştir. Afet Hanım kitabın ön sözünde hazırlıklarında devrin maliyecilerinden; Başvekalet Müsteşarı Kemal Bey'den, Bütçe Encümeni Reisi Hasan Saka'dan ve Maliye Bakanı Ş. Saraçoğlu'ndan yardım aldığını ifade etmektedir. Ancak bugün bile okunduğunda; Vergi Bilgisi Kitabı'nın bir lise Yurttaşlık Bilgisi öğretmeninin bilgi düzeyini aşan isabetle ve mükemmellikle yazıldığını teslim etmek gerekir.
Özel tüketimin düştüğü bir ekonomide hükümetlerin halkın desteğini kazanabilmeleri güçtür. Nitekim özel tüketim veya harcanabilir gelir düştüğünde demokrasilerde iktidar, Tek Parti Rejimleri ise hükümet değişikliği beklenilmelidir.
Atatürk ve arkadaşları mali disiplini, adam başına gelirin cari fiyatlarla 75,7 TL olduğu geri ve savaşın tahrip ettiği bir ekonomide; Osmanlı'nın dış borcunu da yüklenerek sağlamak ve ülkeyi aynı zamanda kalkındırmak gibi, devasa bir sorunu veya tarihçi Toynbee'ye göre ancak Herkül'ün altından kalkabileceği bir yükü üstlenerek ve kendi amaçları ve dönemleri açısından da başarılı olmuşlar ve geride izlenecek bir yol haritası bırakmışlardır. Kalkınma veya muasırlaşmak ülküsü devam etmektedir. Onlara olan şükranımızı ve/veya görevimizi, ancak kalkınmayı tamamlayarak yerine getirebiliriz.
Devletçilik hareketinin başlangıçta üç finansman kaynağı vardı;
(i) Tekel gelirleri (ii) vergiler (iii) borçlanma. Bunlara daha sonra işletmeye açıldıkça (iv) KİT kârları da eklendi.
Türkiye de aydınlar, o dönemde muhtemelen Z. Gökalp'in tutumu dolayısıyla İktisat'ın, bir bilim olmaktan ziyade; İngiliz çıkarlarına hizmet eden bir araç olduğunu düşünüyorlardı.