Sözler ve Alıntılar
"(...) Bin tane korkak adam bir diktatörün önünde tir tir titreyebilir. Fakat bir cesur adam ortaya çıkıp da《vicdanımın sesini kısmayacağım!》 dedi mi, o bin korkak için artık kurtuluş güneşi ufukta doğmuş demektir. (...)"
Sayfa 444 - Çağdaş yayınları, 1981Kitabı okudu
"(...) Devrim düşmanlarının bu mantığına göre, demokrasi, bir günlük bir referandum rejimidir. Önceden ilan ediniz: 《Ey ahali, devrimleri mi istersin, yoksan dinimizce yaşamak mı?》diye sorun. Bir gün tâyin olunsun, millet sandık başlarına toplansın. Devrimlere bağlı kalanlar beyaz puslaları, ötekiler de yeşil puslaları kutulara atsınlar. Devrim düşmanları sonuçtan şüphe etmiyorlar. Çoğunluk onlarda olacak. Ve artık bu topraklarda vicdan, fikir, söz, yazı hürriyetine paydos. Atatürk devrimleri büyük törenlerle ilga edilecek, belki diri diri yakılacak. Türkiye'de yirmi altı milyon insan aynı şeye inanmaya, aynı şekilde giyinmeye, aynı zevkleri paylaşmaya zorlanacak. Atatürk'ün bizi kurtardığı donuk, hareketsiz, kalıplaşmış eski düzen yeniden kurulacak. Bunların demokrasisi işte bu. (...)"
Sayfa 402 - Çağdaş yayınları, 1981Kitabı okudu
"(...)Hürriyetsiz bir rejim altında çıkan bir gazetenin dış politika sütununa göz gezdirdiniz mi, o rejimin bütün dış politikasını derhal anlıyabilirsiniz. Çünkü bütün gazeteler aynı konuda her zaman ağızbirliği ederler. Bir gün ağız değişirse, bu sadece rejimin dış politikası değişiyor anlamına gelir. (...)"
Sayfa 427 - Çağdaş yayınları, 1981Kitabı okudu
"(...) Cumhuriyetin ilk yıllarını biz iyi hatırlarız. Lâyiklikten önce okullarda çocuklara zorla namaz kıldırmak, zorla oruç tutturmak isterlerdi. Şark mürailiğinin yıkıcı tesirleri Tanzimatın bir türlü iyileştiremediği hasta Osmanlı bünyesini için için kemiriyordu. Layiklik prensipinin kabulü, vicdanları ezilmekten kurtarmayı hedef tutan geniş ölçüde bir ileri hamle oldu.(...)"
Sayfa 292 - Çağdaş yayınları, 1981Kitabı okudu
"(...)Sayın Müdür,
Bir-iki cümle ile de şahsım hakkındaki iddialara cevap vermek zorunda kalacağım için özür dilerim. Bir vakitler Nasyonal Sosyalizme kaside yazdığım hakkındaki sözcünüzün iddiaları gerçeğe uygun değildir. Tek parti devrinde, bütün basının yukarıdan gelen direktiflere göre kalem oynattığı yıllarda, Almanya ile özel bir davası olmayan yurdumuzun 1914'te olduğu gibi körükörüne savaşa girmemesi için çaba harcayan ilk serbest yazarlardan biri oldum. Bu yüzden benim, benden ziyade sevgili babacığımın ve Cumhuriyet'in başına büyük dertler açıldı. Fakat aradan bir süre geçince tek parti iktidarı Nazi Almanyasiyle bir dostluk paktı imzalamak lüzumunu duydu. Her halde Büyük Millet Meclisinden geçtiği zaman, o zaman CHP milletvekili bulunan sayın DP kurucuları da o dostluk paktına el kaldırmış olmalıdırlar. Dış politikada böyle şeyler bazan olur. Batılı liderler de sırası geldiği zaman, 1939'da Ribbentrop'la elele dünyaya kundak sokan Molotof'u kucaklamadılar mı? Hitler'in yurdumuza saldırmasını önlemek imkânı varken, bu imkânı arıyanlardan biri oldumsa kötü bir şey mi yapmış sayılırım acaba?(...)"
Sayfa 393 - Çağdaş yayınları, 1981Kitabı okudu
"(...) Eğer kendi çoğunluğuna güvenen bir iktidar bugün insan haklarını zedelemekten çekinmezse, yurdumuzdaki politika mücadelesi gittikçe soysuzlaşır, bir gün gelir bir başka iktidar daha kötüsünü yapmaya kalkışır ve biz ortaçağ rejiminin karanlığından daha uzun yıllar kurtulamayız."
Sayfa 233 - Çağdaş yayınları, 1981Kitabı okudu
"(...) Her iktidar şeflik rejimine heveslenir, her muhalefet de hürriyet perisi kılığına bürünürse, biz demokrasiye yurdumuzda daha uzun yıllar hasret çekeriz."
Sayfa 226 - Çağdaş yayınları, 1981Kitabı okudu