Atatürk Yolu

Kolektif
Atatürk gerekirse askeri müdahale ile Hatay’ı anavatana katılmasını istiyor
1936’da Hatay meselesi konusunda meselenin bir an evvel çözülmesini isteyen Atatürk ile İnönü farklı görüşlerdedir. Bu konuda Atatürk, gerekirse askeri müdahale fikrinin de düşünülmesi gerektiğini savunmaktadır. Ancak; İnönü, savaş durumunu ülke için ciddi bir sakınca olarak görmektedir. İnönü, bu konuda Fevzi Çakmak ile görüşmüş ve Atatürk'ü ikna etmesi konusunda yardım istemiştir. Sonuçta, bu iknada muvaffak olduğunu söyleyebiliriz. İsmet Paşa, Hatay meselesinde şunları söylemektedir: “Atatürk’le Hatay konusunda, İstiklal Savaşında değil, 1936-1937’de çok münakaşa ettik. Uzun sürdü ve belki o zaman bir askeri harekât yapsaydık, daha isabetli olurdu, daha iyi olurdu fikri onda kalmış olacaktır. Ama bunun işaretini, izini hiçbir zaman göstermedi. Hatay meselesindeki fikir ayrılığımız kısa süre sonra sona erdi.” İsmet İnönü’nün anılarında belirttiği gibi Hatay meselesi aralarında kısa süreli de olsa bir anlaşmazlığa sebep olmuş, ancak daha sonra bu konuda mutabakata varılmıştır. Atatürk’ün çevresinde bulunan kişiler de her zaman kendisinin Hatay’ı anavatana katılması konusunda çok uğraştığını ifade etmektedirler. Hastalığının kötüye gittiği bir dönemde doktorlarının izin vermemesine rağmen Hatay Meselesi için Adana ve Mersin’e seyahat etmesi Atatürk’ün bu konuda ne ölçüde hassas davrandığının bir göstergesidir.
Bu defa ki Karadeniz gezisi gerçekten tarihsel bir gezi oldu … Ve o son geceyi hatırlıyorum: Ordu Müfettişi Kazım Orbayıla Korgeneral Muzaffer Ergüder’i, diğer komutanları ve doğu illerinin hemen bütün valilerini, parti büyüklerini, Trabzon’un ileri gelenlerini sofrası etrafına toplamıştı… Her zamankinden fazla neşeli görünüyor ve kendine özgü