Tarih, bildiğini söyler; hatıra gördüğünü... Tarih belge ister; hatıra bilgi... Bilgi, yapmaktan etmekten, görmekten işitmekten doğar; belge, yapılanı edileni, görüleni işitileni yazmaktan....
Sunduğum yapraklar belge mi olurlar? Bilgi mi kalırlar? Kestiremiyorum... Onlarda ne bir askeri hareket gelişmesini meslekçe anlatma yetkisi var; ne de bir tarih hareketinin bilimce sınıflandırılmış düzgünlüğü... Bu yetki, Baş Yapıcı'nın Erzurum ve Sivas toplanmalarından, Kars, İnönü, Sakarya, Dumlupınar, Lozan zaferlerine; daha bu yandaki devrimlere kadar olanları bitenleri kongre kürsülerinden, Millet Meclisi kürsüsünden, halk ve basın buluşmalarından aydınlara ve yığınlara duyurmuş olduğu söylevlerde, Büyük Nutku'nda yayınlamış olduğu hatıralardadır...