Mustafa Kemal'in Ağzından Vahidettin

Atatürk'ün Bana Anlattıkları

Falih Rıfkı Atay

Atatürk'ün Bana Anlattıkları Sözleri ve Alıntıları

Atatürk'ün Bana Anlattıkları sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Bana Anlattıkları kitap alıntılarını, Atatürk'ün Bana Anlattıkları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Miralay Bey, bir vatan elden gitmektedir. Bunun mesuliyetini omuzlarına yüklenmiş olanlar şüphe üzerine müdafaa kuramazlar. Ben şimdi karar vermek mecburiyetindeyim: Sizin nenize dayanabilirim, bana söyler misiniz?"
Zavallı Wilson, anlamadı ki, kuvvet ve şeref ve haysiyetin müdafaa edemediği hatlar başka hiçbir prensiple müdafaa edilemez.
Reklam
Görüyorsunuz arkadaşlar, bir millet esirliğe düşünce o milletten olan herkes nasıl bir hiç olur. Ben bu yabancının evindən çıkarken, bütün uşaklarının arkamdan güldüklerini duyar gibi oluyordum.
Sayfa 108 - PozitifKitabı okudu
Yalnız müsaadenizle şunu arz edeyim ki evvela ben Türk Ordusunun yabancısı değilim, ordu ile çok küçük zabitlikten beri derinden temasa gelmiş bir askerim.
Sayfa 14 - PozitifKitabı okudu
Benim kanaatim o idi ki ve daima o oldu ki dünyada insan diye yaşamak isteyenler, insan olmak vasıflarını ve kudretini kendilerinde görmelidirler.
Sayfa 106 - pozitifKitabı okudu
Çok şaşılacak şeydir ki ayakları altında çiğnenen bu muhitte hâlâ bir saltanat, bir hükûmet, bir varlık farz edenler vardı.
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Benim kanaatim o idi ki ve daima o oldu ki dünyada insan diye yaşamak isteyenler, insan olmak vasıflarını ve kudretini kendilerinde görmelidirler...Bu uğurda her türlü fedakarlığa razı olmalıdırlar. Yoksa hiçbir medeni millet, onları kendi sırasında ve safında görmek istemez...
Sayfa 114Kitabı okudu
Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, hemen kabul etmelidir ki onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır.
Fakat ben, başı ve sonu belli olmayan, kimi kendini âlim, kimi kendini diktatör, kimi kendini doktor farz eden bu adamların naçiz Mustafa Kemal'e bir şey yapamayacaklarından emin idim.
Atatürk: “Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, hemen kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır. Eğer siz kaçtığınızın zilletini Türk neferlerine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz.”
Reklam
"Kendini zayıf ve aciz gören insanlar nispeten kuvvetli, azimli insanlardan merhamet dinlendikleri zaman kendilerine acındıracaklarına kani olmak için bilmem ne histe ne karakterde olmalıdır."
Atatürk'ün ağzından Mondros Mütarekesi sonrası İstanbul
"İstanbul sokakları İtilaf Devletleri'nin süngülü askerleriyle dolmuştu. Boğaziçi; toplarını sağa sola çeviren düşman zırhlıları ile lacivert sularını gösteremeyecek kadar örtülüydü. Herkes ancak zaruri ihtiyaçları için evlerinden çıkıyor, sokaklarda hatır ve hayale gelmeyen hakaretlere uğramamak için caddelerin duvar diplerinden büzülerek, eğilerek ve korkarak yürüyebiliyorlardı."
"Ben, ordunun kayıtsız şartsız, bütün sırlarıyla Alman askeri heyetine teslim edilmesinden çok üzgündüm. Daha karar verilmezden evvel, tesadüfen bu durumdan haberdar olduğum vakit, sesimin erişebileceği makama kadar itirazlarda bulunmayı vazife saymıştım. İtirazlarıma hiç kimse cevap vermedi, cevap vermeye lüzum dahi görmedi."
"Paşam, biz de askeriz. Bu orduya kumanda etmiş adamız. Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, hemen kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır. Eğer siz kaçtığınızın zilletini Türk neferlerine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz. "
"Cevat Paşa samimi bir lisanla bana sordu: 'Bir şey mi yapacaksın Kemal?' 'Evet, Paşam, bir şey yapacağım!' 'Allah muvaffak etsin!' 'Mutlaka muvaffak olacağız!' "
Sayfa 128Kitabı okudu
913 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.