Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Kemal'in Ağzından Vahidettin

Atatürk'ün Bana Anlattıkları

Falih Rıfkı Atay

Atatürk'ün Bana Anlattıkları Sözleri ve Alıntıları

Atatürk'ün Bana Anlattıkları sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Bana Anlattıkları kitap alıntılarını, Atatürk'ün Bana Anlattıkları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tam bir devlet adamı
Efendim, bahis mevzuu mesele koca bir Türk milletinin ölüm kalımıdır. Mahvolan budur ve buna emin olduğunuzu gözyaşlarınızla izhar ediyorsunuz. Bu ölüm kalım manzarası karşısında şahsi endişelere düşülmemek lazımdır.
...Şişli'deki evimde vaziyeti düşünüyordum. İstanbul sokakları İtilaf Devletleri'nin süngülü askerleriyle dolmuştu. Boğaziçi; toplarını sağa sola çeviren düşman zırhlıları ile lacivert sularını gösteremeyecek kadar örtülüydü...
Sayfa 81 - Pozitif Yayınları, Üçüncü Baskı: Kasım 2022Kitabı okudu
Reklam
Atatürk, Hariciye Nazırı'na harp sahasındaki hakikatleri dile getiriyor.
"Lütfen efendim," buyurdular. Devam ettim: "Beyefendi, vaziyet sizin gördüğünüz gibi parlak değildir. Siz, ki devleti idare mesuliyetlerinden bir kısmını üzerinize almış bir zatsınız, eğer şunun bunun söylediklerine itimat ederek siyaset kullanmakta devam ederseniz, mevcut tehlike tahmininizin de üstünde olur."
Sayfa 11 - Pozitif Yayınları, Üçüncü Baskı: Kasım 2022Kitabı okudu
Milleti halden hale sokanların ağızlarından düşmeyen laflar.
...Genel Harp'te vefat eden muhatabım, o zaman kendini yüksek hayallerin faili gibi tasavvur etmekten kaynaklanan bir heyecan içinde idi, diyordu ki: "Kemal, Kemal, bizi rahat bırak! Sonra vicdanen sorumlu olursun. Biz öyle şeyler yapacağız ki, neticesinde sen de memnun olacaksın, dünya da hayretler içinde kalacaktır."
Sayfa 8 - Pozitif Yayınları, Üçüncü Baskı: Kasım 2022Kitabı okudu
Harekete Hazırlık, M.Kemal
“Ne âlâ şey... Ben o gün bütün bunları bilmiyordum. Talih bana öyle müsait şartlar hazırlamış ki kendimi onların kucağında hissettiğim zaman ne kadar bahtiyarlık duydum, tarif edemem. Nezaretten çıkarken, heyecanımdan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önünde geniş bir âlem, kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibi idim.” M.Kemal ATATÜRK
Sayfa 105 - PozitifKitabı okudu
"Ne ala şey... Ben o gün bütün bunları bilmiyordum. Talih bana öyle müsait şartlar hazırlamış ki, kendimi onların kucağında hissettiğim zaman ne kadar bahtiyarlık duydum, tarif edemem. Bakanlıktan çıkarken, heyecandan dudaklarımı ısırdığımı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önünde geniş bir alem, kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibi idim."
Sayfa 119 - M. Kemal'in, Harbiye Nezareti'nde, Doğu Vilayetleri Müfettişliğine atandığını öğrendikten sonraki ruh hali ve düşünceleri.Kitabı okudu
Reklam
Gazi Mustafa Kemal ve Mareşal Fevzi Çakmak
Fevzi Paşa, mütareke şartlarını tatbik eder görünerek, eğer silah ve cephaneler İtilaf Devletleri tarafından kolaylıkla naklolunabilecek yerlerde ise onları Anadolu'nun içinde kalabilecek yollardan sevk edep gibi davranmıştır.Mesela Diyarbekir”deki silah ve cephane trenle hemen İstanbul'a gelebilirdi. Fevzi Paşa öyle sebepler buldu ki bunlar kağnılarla Sivas üzerinden Samsun limanına gelmek zaruri sayıldı. Şimdiden haber vereyim ki bütün bu kafileler nihayet benim elimde kalmıştır. Gene mesela Kütahya'da pek çok cephane vardı. Fevzi Paşa şimendiferle taşınmamaları için Ankara-Sivas istikametinde nakledilmek üzere emir verdi. Fakat bunlar, emrin içyüzü anlaşılmadığı için kazaya uğramıştı ve trenle İzmit körfezine getirilerek denize dökülmüştür.
Sayfa 100 - PozitifKitabı okudu
Mustafa Kemal'in Ağzından Vahdettin
Vahdettin kabinelerinde benim için iki zıt fikir olduğunu yukarıda söylemiştim: Biri beni lehlerinde kazanmaya çalışanlar, diğeri, hiçbir suretle güvenilmemem gerektiğini iddia edenler! Aylarca münakaşalardan sonra hangi fikir hak kazanmış bilir misiniz? "Mustafa Kemal'e güvenilemez! Mustafa Kemal, İstanbul'da birtakım olumsuz telkinler, belki hazırlıklar yapıyor. Bu adamı İstanbul'dan uzaklaştırmak lazımdır. Mustafa Kemal'i Anadolu dağlarına atmalı ve orada çürütmeli!"
Sayfa 114 - pozitifKitabı okudu
M. Kemal alman kumandanların konuştuklarına şahit olur. "Efendim, bu Türk neferlerinden hayır yoktur. Bunlar hayvan sürüsüdür. Yalnızca kaçmayı bilirler. Allah muhafaza etsin." M. Kemal vaziyetini unutarak onlarla alakalanır: "Paşam, biz de askeriz. Bu orduya kumanda etmiş adamız. Türk neferi kaçmaz, kaçmak nedir bilmez. Eğer Türk neferinin kaçtığını görmüşseniz, hemen kabul etmelidir ki, onun başında bulunan en büyük kumandan kaçmıştır. Eger siz kaçtığınızın zilletini Türk neferlerine yüklemek istiyorsanız insafsızlık ediyorsunuz."
İstanbul ufuklarında yalnız düşman hakaretleri, düşman bayrak ve süngüleri yükseliyordu. Şaşılacak şeydir. Artık adi bir mendil gibi ayak altında çiğnenen bu çevrede hâlâ bir saltanat, bir hükümet, bir varlık olduğunu zannedenler vardı.
925 öğeden 601 ile 610 arasındakiler gösteriliyor.