Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk'ün Laik Hukuk Devleti

Muammer Aksoy

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Özgürlükleri yok etmek isteyenlere birtakım özgürlükler verilmesine kesinlikle karşıyım."
Sayfa 180Kitabı okudu
BAŞARI İÇİN KESTİRME VE GÜVENLİ YOL, HER EVREYİ ZAMANI GELDİKÇE UYGULAMAKTI. Ulusun gelişmesi ve yükselmesi için esenlik yolu bu idi.
Reklam
Saygıyla anıyoruz..
Cumhuriyet biçiminin, son aşamada bir olupbitti ile pek kısa bir süre içinde ilan edilivermesinden şaşkına dönen tutucular, geri dönülmesi için birçok çareye başvurmuşlar, ama Atatürk'ün bilgi, yüreklilik ve kararlılığı bir araya toplayan kesin davranışı karşısında, sinme zorunda kalmışlardır..
Çıkarı Olmadan Doğruları Konuşana Az Rastlanır
Halkımızın kendi kendisini yöneterek, gerçekten özgürlüğe ve gönence (refaha) ulaşabilmesi ve bu yönetim biçiminin sürekli ve güvenceli olabilmesi için, devletin ve hukuk düzeninin laikleştirilmesi yetemezdi.Egemenliğin sahibi ve gelecekteki sınırsız ve koşulsuz uygulayıcısı olacak halkı, bir yandan hurafelerin, batıl inançların pençesinden, öte yandan da devlet yönetimine (siyasete) karışan kötü ve gerici din adamlarının ve inanç tüccarlarının sömürüsünden, etkisinden ve tutsaklığından kurtarmak gerekiyordu.
Mustafa Kemal Atatürk
Kendimizi Dünya'nın egemeni sanmak aymazlığı, artık sürüp gitmemelidir. Dünya'nın durumunu,Dünya'daki GERÇEK YERİMİZİ TANIMAMAK AYMAZLIĞI ile ve bilgisizlere uymakla ULUSUMUZU SÜRÜKLEDİGİMİZ YIKIMLAR yetişir! Bile bile bu acıklı durumu sürdüremeyiz.» (Söylev S. 520)
Ulusumuz, yüzyıllarca bu BOŞ GÖRÜŞLERE DAYANILARAK, SAGA SOLA KOŞTURULDU.Ama ne oldu? Her gittiği yerde MİLYONLARCA İNSAN BIRAKTI.Yemen çöllerinde kavrulup yok olan Anadolu çocuklarının sayısını biliyor musunuz? dedim. Suriye'yi, Irak'ı korumak için, Mısır'da barınabilmek için, Afrika'da tutunabilmek için, kaç insan şehit oldu bunu biliyor musunuz? Sonuç ne oldu görüyor musunuz?! » (Söylev. S.519)
Reklam
Ne İnsanın Ne de Arabın Tanrısının Kulu Değiliz Olmayacağız
İslam Dünyası'nın yok olmasına, sefil olmasına, sönmesine ulaştıran nedenleri, etkenleri inceler ve öğelerine ayıracak olursanız, bunun kendi yaşamsal nedenleri değil, bir takım insanların işleriyle, hareketleriyle [uğraşmaları olduğunu görürsünüz].Gerçekte gerek Osmanlı Devleti 'nin, gerek Selçuklu Devleti'nin, gerekse ondan önce gelmiş Türk ve İslam devletlerinin yönetim biçimlerini inceleyecek olursak, görürüz ki, niteliği bakımından dediğim gibidir. Yani ulus kendi işi için değil, fakat BAŞKALARININ ARZU VE İSTEGİ İÇİN HAREKETLENDİRİLMİŞTİR (...) Nihayet bir Osmanlı Devleti vardı, o da en son ortadan silinmeye mahkum oldu. Niçin? Çünkü,ulus kendi yaşamı ile, KENDİ EVİYLE HİÇBİR VAKİT UGRAŞAMADI. DAİMA BELİRSİZ BİR TAKIM AMAÇLARA DOGRU SÜRÜKLENDİ, kendi kendini sürükledi, en son bu hal ve duruma düştü» (Suphi Menteş, Sayı.70 s.10-11 ).
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.