Mustafa Kemal Paşa, çeşitli zamanlarda, özellikle sabahları Fikriye'yi yanına alarak yürüyüşe çıkar ve bu yürüyüşlerden çok hafiflemiş olarak dönerdi.
Velhâsıl Fikrîye Ankara'nın çorağında açmış bir akgül gibiydi. Herkes onu görüyor, beğeniyor, fakat kimse koklamaya ve koparmaya cesaret edemeden, ona saygı ve sevgi ile bakıyordu.
Savaş günlerinin bütün mahrumiyetlerine, tehlikelerine, heyecanlarına, fırtınalarına rağmen; Çankaya, Fikrîye Hanım'ın sayesinde hiç güneşsiz kalmadı! Ama, Türk ordularının İzmir'e varmasıyla birlikte, Fikrîye Hanım'ın Çankaya'sına kocaman bulutlar yığılmaya başlamış... Önce kadınsı bir sezgiyle İzmir'den kuşkulanmış; hele Latife Hanım'ın adı gazetelere geçince, Fikrîye Hanım'lı Çankaya, sofrasız akşamlar yaşamaya başlamış!.