En Eski Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar kitaplarını, en eski Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar sözleri ve alıntılarını, en eski Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar yazarlarını, en eski Atatürk'ün Sevdiği Kadınlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her daim gizemli bir özel hayatı olan Mustafa Kemal'in, Sabiha Sultan'a ilgisinin karşılığını
alamaması acaba onda onarılamaz bir ruh ha-
line sebep olmuş mudur? Sonrasında karşısına çıkan kadınlarla, düzgün ve sonsuz bir birliktelik kuramamiş olmasının tek nedeni Osmanlı Prensesi'ne karşı duyduğu ve bir türlü unutamadığı o 'ilk aşk' mıdır? Acaba nasıl bir sevdaydı Atatürk'ünki? İçini burkan, ona bir daha asla' diye yemin ettiren ve zihnini kemiren bir aşk mıydı?
Rica ederim ona söyle, en çok
konuşan ve sayfalar dolusu yazan kimseler mi
bu dünyada en halis ve samimi dostlardır? Çok
hisseden, fakat uzun lâkirdıların sevilen insanı
nihayet yormasından korktuğu için hislerini
gizlemeyi tercih eden bir insana kayıtsızlık ve
tasasızlık isnadı lâzım mıdır?
Fikriye Hanım 1923 yılına değin Çankaya
Köskü'nde Mustafa Kemal'e yardımlarda bu-
lundu. Narin olan ve hastalıklara karsi daya-
nıklı olmayan yapısı, eğitimini de engellemis
Fikriye'nin ruh yapısını ve geleceğe dönük
plânlarını etkilemiştir. Ciğerlerinden rahatsız-
landığı için Münih'e gitmek zorunda kalmiş-
tır. Mustafa Kemal'e âşık olan Fikriye Hanım,
Mustafa Kemal'in Latife Hanım'la evliliğini öğrenince Türkiye'ye geri dönmüştür. İlk işi
Köşke gitmek olmuştur. Ancak Latife Hanım onun
geldiğini görünce Mustafa Kemal Atatürk'e
haber vermeden yavere emir verir ve köşkten
yaka paça attırır.
Fikrîye Hanımın tam olarak nasıl öldüğü
hala bir muamma olarak ortada durmaktadir
Çankaya Köşkü'nün önünde intihar ettiği iddia
edilirken tabancayla vurulduğu da söylenmek
tedir. Fikriye Hanım'in ölümünün Atatürk ile
Latife Hanım'ın evliliğini etkilediği düşünülür.
İnsan Atatürk'ü tanımak için önemli bir eser. Evet o da sevdi sevildi aşık oldu küstü kavga etti vb. Piyasada Ata'nın insan yönünü göstermek adına bir çok taraflı ve onu kötü göstermek için müthiş kötü yayınlar var ama bu onlardan biri değil!
Rica ederim ona söyle, en çok
konuşan ve sayfalar dolusu yazan kimseler mi
bu dünyada en halis ve samimi dostlardır? Çok
hisseden, fakat uzun lâkirdıların sevilen insanı
nihayet yormasından korktuğu için hislerini
gizlemeyi tercih eden bir insana kayıtsızlık ve
tasasızlık isnadı lâzım mıdır?
Yeterince eğitim görmemiş, ama okuma yazmayı öğrenmişti. Annesine “Molla Hanım” denildiği gibi, kendisine de “Zübeyde Molla” deniliyordu. Bu, “bilge” kişiliğini ifade eden bir lâkaptı. Muhafazakâr, geleneklerine bağlı bir kadındı.
Sayfa 20 - İstanbul Görsel Yapım ProdüksiyonKitabı okudu