Sabır, ezik büzük, kuru kavruk bir sığıntılık, uyuntuluk değil, bilakis haşmetli, azametli, fevkalade bir dikiliş, bir diriliş, bir şahlanıştır." Ihramının eteklerini fevkalade bir haşmetle savurdu. "Yani..." diye bağırdı. "Sabır, defansif bir tevekkül değil, ofansif bir akliyattır. İçe kapanık değildir zannedenlerin zannınca, bilakis dönüktür dışa olabildiğince." Üff!