Adeta bir ara öğün olarak nitelendiğim Ateş ve Buz kitabının yeni bir ekosistem alanında iyi bir düşünce ancak cılız bir yapıt olduğunu kabullenerek başladım. Kitapta Göl ile Cenazeci adlarında iki kısa öyküyle bunlara nispeten daha uzun sayılabilecek ve kitaba adını veren diğer bir kısa öykü Ateş ve Buz bulunuyor. İlk iki öyküyü açıkçası çok garip buldum, ne ara başladı ne ara bitti anlamlandıramadım ve onları öylece geçtik.
Ateş ve Buz ise sadece 8 gün hayatta kalınabilen farklı bir ekosistem. Ancak bu mantığı daha uzun bir metraja ve sonunda canlıların kurtulduğu bir evrene bağlayıp uzun bir roman çıkartmak daha fazla ilgi çekebilirdi düşüncesindeyim. Kısaca değinirsek bazı bilimcilerin yaptığı uzay araçları ile dünyadan ayrılış, farklı bir gezegene gidiş, aynı gün içinde hem çok sıcak hem çok soğuk bir iklim havası ki çöl iklimine benzetmiş olayı burada ve yaşam için elverişli olmayan bir ortam anlatılır. Bunların arasında gerçekten farklı bir durum ise sadece 1 saatliğine günlük olarak elverişli koşulların oluştuğu, nehirlerin akıp ağaçların meyve verdiği bir ortamın olmasıdır diyebiliriz.
Kısa olduğu için tat vermeyen bir roman, kötü olduğu için değil kısa olduğu için. Bunun dışında bahsedebileceğimiz çok fazla ayrıntı da yok aslında. İyi okumalar, mutlu günler dilerim. Sizde bana dileyin, şu sıra ihtiyacım var. Kendinize iyi bakın, esen kalın efendim..
