Kitaba, kitabın başında yazan "hepsi de yaşanmış gerçeklerden derlenmiştir" ifadesiyle giriş yapıyoruz ve kitapta geçen gerçek yaşanmışlıkların yoğun duygu yüküyle karşılaşıyoruz. Çoğu zaman olayların verdiği hüzünle burnumuzun direği sızlıyor, gözlerimiz doluyor ve böyle hayatların var olduğunu düşününce ne kadar şükretmemiz gerektiğini tekrar tekrar anlıyoruz. Her zaman yetimin, öksüzün, kimsesizin yardımına koşmamız gerektiğini, kendi rızkımızda onların rızıklarının da bulunduğunu ve bize az gelen bir miktarın başkası için hayatının dönüm noktası olduğunu bir kez daha hatırlatıyor kitap. Yazarın dili anlaşılır ve akıcı olduğu için bir çırpıda bitirilebiliyor kitap. En son, kitabı bitirdikten sonra kitabın başında yer alan yazarın hayatı kısmını okuduğumuzda aslında kitabın baş kahramanı yetim Arif'in yazarımız Halit Ertuğrul olduğunu anlıyoruz...